Avrupa Birliği’nden (AB) üst düzey bir yetkili, Suriye’de Baas rejiminin çökmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, AB’nin gelişmeleri yakından izlediğini bildirdi. Bu durum, Suriye’deki siyasi ve sosyal dinamiklerin değişimini büyük ölçüde etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak yorumlanıyor. Yetkili, bu bağlamda AB’nin genel prensiplerini vurguladı. Bu prensipler arasında Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, kapsayıcı bir hükümetin kurulması ve azınlıkların korunmasına yönelik politikalar yer alıyor.
Yetkili, Suriye’deki durumun 14 yıl süren Baas rejiminin ardından hızla değiştiğini belirterek, “İnanılmaz. 14 yıl, 15 gün içinde silindi” ifadelerini kullandı. Özellikle ülkenin başkenti Şam dahil olmak üzere, önemli bir kısmının Ahmed eş-Şera liderliğindeki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) grubunun kontrolüne geçtiğine dikkat çekti. Bu süreçte, HTŞ’nin lideri el-Culani’nin isminin kullanımında değişiklik yapmayı tercih ettiğini ve artık bu isimle anılmak istemediğini belirtti. Yetkili, bu değişimin “iyi bir gelişme” olduğunu ifade etti.
Ayrıca, AB yetkilisi, İdlib’deki geçici hükümet ile mevcut HTŞ arasındaki ayrımı dikkate almanın önemine vurgu yaptı. Geçici hükümetin, cihatçı veya teröristle bağlantılı olmaktan uzak olduğunu belirtti ve bunun ülkede kontrol edilen yüzde 48’lik bölümde de nasıl uygulanacağını gözlemleyeceklerini söyledi. Bu noktada Suriye’nin geleceği açısından kilit bir takvim şeması ve yönetim biçimi ön plana çıkıyor.
Yetkili ayrıca, Suriye’deki siyasi sorunların çözümünün, ülkenin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği çerçevesinde olması gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, ülkenin geleceğinin Suriyeliler tarafından belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, AB’nin bu sürece destek vermeye hazır olduğunu açıkladı. Bu bırakılan mesaj, AB’nin Suriye’ye yönelik yaklaşımında daha kapsayıcı ve iş birlikçi bir tutum sergileme niyetinde olduğunu gösteriyor.
AB’nin bazı üye ülkeleri için Şam’daki büyükelçiliklerini yeniden açma planları yaptığına dikkat çeken yetkili, özellikle Akdeniz bölgesindeki üye ülkelerin Suriye ile daha yakın ilgiler geliştireceklerine işaret etti. Bu durum, AB’nin Ortadoğu politikalarının yeniden şekillenmesine bağlı olarak, Suriye’nin uluslararası politikadaki yerinin pekişmesine katkıda bulunabilir.
Son olarak, yetkili, AB’nin Suriye misyonunun temsilcisinin şu anda Beyrut’ta bulunduğunu hatırlatarak, Şam’a dönüşün zamanlama açısından henüz erken olduğunu vurguladı. Ancak, bu amaçla teknik düzeyde görüşmeler yapılmasının kaçınılmaz olduğunu belirterek, Suriye’nin geleceği ile ilgili planların şekillenmeye devam edeceğini öngördü.