Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, terör örgütü Eş-Şebab’a karşı alınacak önlemlerin uzatılmasına ilişkin karar tasarısını kabul etti. Bu tasarı, toplamda 15 ülkenin üye olduğu Güvenlik Konseyi tarafından oybirliğiyle onaylandı. İlgili karar, yasadışı silah ithalatına karşı uygulanan ambargoların, kömür ihracatına getirilen yasakların ve el yapımı patlayıcı bileşenlerine dair yasakların etkili bir şekilde uygulanması amacıyla denizden müdahale yetkisini 28 Şubat 2025 tarihine kadar genişletiyor.
Yapılan anlaşma çerçevesinde, Eş-Şebab terör örgütüne yönelik olan silah ambargosu, seyahat yasakları ve malvarlığının dondurulması tedbirleri de geçerliliğini korumaya devam edecek. Bu şekilde, uluslararası topluluğun terörizmle mücadelesinin sürdürülmesi hedefleniyor.
Eş-Şebab, 2007 yılı itibarıyla Somali hükümeti ve Afrika Birliği güçlerine karşı saldırılar gerçekleştirmekte ve bu sayede şehir ile kırsal bölgelerde sıklıkla terör eylemleri düzenlemektedir. Bu terör örgütü, 12 Nisan 2010 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yaptırım listesine eklenmiştir. Bu tür terörist faaliyetler, sadece yerel halkı değil, uluslararası toplumu da tehdit eder bir hale gelmiştir.
Ayrıca, Ocak 2024 tarihinde Somali’ye acil iniş yapan Birleşmiş Milletler helikopteri, Eş-Şebab üyeleri tarafından alıkonulmuştu. Bu olay, örgütün nasıl aktif bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, 2022 yılında göreve başladıktan sonra Eş-Şebab ile mücadele konusunda yoğun bir çaba içerisinde oldu ve bu mücadeleyi hızlandırdı.
Somali’nin bu durumu, yalnızca ülke içindeki istikrar için değil, bölgesel güvenlik ve uluslararası barış için de kritik bir önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların devreye girmesi ve tedbirler alması gereklidir. Eş-Şebab gibi örgütlerin faaliyetlerinin engellenmesi, yalnızca askeri yöntemlerle değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve siyasi reformlarla da mümkün kılınmalıdır.
Özetle, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde alınan bu karar, Eş-Şebab gibi terör örgütlerine karşı uluslararası bir dayanışmanın örneğini teşkil etmekte ve bu tür grupların faaliyetlerinin engellenmesi amacıyla ortak bir çaba içerisinde olunduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, uluslararası camianın bir araya gelerek, terörizmle mücadelede etkin çözümler üretmesi ve bu durumun sürdürülebilirliğini sağlamak adına gerekli adımları atması büyük öneme sahiptir.