Suriye, son zamanlarda muhalif gruplar ile Esad rejimi güçleri arasındaki çatışmalarla çalkalanıyor. Bu çatışmalar, 27 Kasım 2024 tarihinden itibaren daha da yoğunlaşmış durumda. Özellikle Suriye Milli Ordusu (SMO), bu süreçte terör örgütü PKK/YPG ile de karşı karşıya geliyor. Bu durum, Suriye’deki iç savaşın karmaşık doğasını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Çatışmaların odağında, Suriye Milli Ordusu’nun Esad rejiminden elde ettiği silah ve mühimmatlar yer alıyor. SMO, son dönemde gerçekleştirdiği operasyonlarla çok sayıda tank ve diğer askeri teçhizatı ele geçirmiş durumda. Bu durum, muhalif güçlerin savaş gücünü artırma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle ele geçirilen tankların karargahlara sevk edilmesi, SMO’nun lojistik ve stratejik avantajlarını artırma potansiyeli taşıyor.
Suriye’nin Halep kenti, bu çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bölgelerden birisi. Halep’in kuzeyinde, terk edilmiş halde birçok tank bulunması, savaşın yıkıcılığını ve bu tür askeri teçhizatın bölgedeki durumunu gözler önüne seriyor. Terk edilmiş tanklar, hem muhalif grupların hem de rejim güçlerinin sahada yaşadığı zorlukların ve kayıpların bir göstergesi olarak öne çıkmakta.
Bu çatışmaların sadece askeri bir boyutu yok; aynı zamanda insani boyutları da ciddi şekilde etkileniyor. Bölgedeki sivil halk, çatışmalar nedeniyle büyük bir tehdit altında yaşıyor ve bu durum, hayatlarını doğrudan olumsuz etkiliyor. Suriye’deki savaş, yalnızca iki taraf arasındaki bir çatışma olmaktan çıkmış, çok sayıda grup ve güçlerin çatıştığı bir arenaya dönüşmüştür. Bu da sorunun çözümünü daha karmaşık hale getiriyor.
Uluslararası toplum, Suriye’deki bu karmaşık çatışmalara müdahale etme konusunda tereddütlü davranıyor. Birçok ülke, bu çatışmalara yönelik farklı stratejiler geliştiriyor; ancak bu stratejilerin etkisi ve kalıcılığı, henüz belirsizliğini koruyor. İnsan hakları ihlalleri, savaş suçları ve insani kriz gibi meseleler, Suriye’deki durumun ciddiyetini arttırıyor.
Sonuç olarak, Suriye’deki çatışmalar, muhalif gruplar ile Esad rejimi ve PKK/YPG arasında devam eden şiddet sarmalını yansıtıyor. 27 Kasım’dan bu yana devam eden çatışmalar, bölgedeki genel durumu daha da kötüleştiriyor. Alınan askeri başarılar ve elde edilen teçhizat, muhalefet için önemli bir avantaj sağlasa da, sivil halk üzerindeki olumsuz etkiler devam etmekte. Savaşın geleceği, uluslararası müdahale ve siyasi çözümlerin hayata geçirilmesine bağlı olarak şekillenecek.
