Mağara önümde içerisi zifiri karanlık
Ağzı ejderha gibi, azap çukuru…
Karanlık giriş yutmaya hazır savrulmaya razı olanları
Keşmekeşte tutunacak dal arayanları
Dikenlerin acısına lütuf diye katlananları
Bağrına hançer saplayanı adam sayanları
Ruhundaki hazineleri haramilere sunanları
Bilinmezliğin muğlaklığında yalanlara tutunanları
Uydurulmuş hikayelerde anlam arayanları
Maskelerin sahteliğinde rol çalanları
Avuntuların avuntusunda avunduğunu sananları
Uçsuz bucaksız cennet vadiye sırtını dönüp,
At gözlüğüyle ejderhanın ağzına bakıp kurtuluş sananları…
Yerküre ayaklarımın altında sarsılıyor
Gönlüm eşsiz vadiyi keşfetmekten yana
Kanatlarını açıyor
Ruhum uçsuz bucaksız maviliğin sonsuzluğuna süzülüyor…