İtalya’nın aşırı sağcı lideri ve Başbakanı Giorgia Meloni, “Donna Moderna” isimli haftalık kadın dergisine verdiği röportajda, ülkedeki artan cinsel şiddet olayları üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Meloni, yurt dışında yaşayan ve yasa dışı yollarla İtalya’ya gelen göçmenlerin, bu tür suçların artışında rol oynadığı iddiasında bulundu. Bu görüşleriyle, kamuoyunda ırkçı olarak etiketlenme korkusunu da dile getirerek, “Beni şimdi ırkçı olarak adlandıracaklar; ancak göçmenler, özellikle de yasa dışı göçmenler tarafından gerçekleştirilen cinsel şiddet vakalarında daha yüksek bir sıklık mevcut,” şeklinde ifadeler kullandı.
Başbakan Meloni, cinsel şiddet olaylarındaki artışın daha karmaşık bir durum olduğuna dikkat çekti. Gömleklerini “hiçbir şeyin sahibi olmadığında yozlaşma meydana geliyor ve bu durum da her yöne gidebilir” şeklinde değerlendiren Meloni, İtalya hükümetinin kadınlara daha fazla güvenlik sağlama konusunda aktif bir şekilde çalıştığını ifade etti. Meloni, bu çabalar kapsamında daha fazla polis istihdam edilmesinin gerekliliği üzerinde durdu ve polislerin cinsiyet şiddetiyle mücadele konusunda eğitim almasının da son derece önemli olduğunu vurguladı.
Meloni, hükümetinin kitlesel yasa dışı göçle mücadele konusunu da gündeme getirerek, bu sorunun ulusal güvenliği tehdit eden bir mesele olduğunu belirtti. Ülkedeki kadınları korumak için atılan adımların yanı sıra polisin etkinliğinin artırılmasına yönelik planlarının da duyurulduğunu iletti.
Ayrıca, Meloni’nin kabinesindeki Eğitim Bakanı Giuseppe Valditara, 18 Kasım’da İtalyan bir ailenin 22 yaşındaki kızı Giulia Cecchettin’in, bir yıl önce erkek arkadaşı tarafından kaçırılıp öldürülmesi üzerine kurulan vakfın açılışında yaptığı konuşmada, cinsel şiddet olaylarındaki artışın yasa dışı göçle ilişkili olabileceğine dair ifadeler kullanmıştı. Bu açıklamalar, başta Cecchettin ailesi olmak üzere muhalefet partileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Giulia Cecchettin’in kız kardeşi Elena, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Babam şiddeti önlemek için çok büyük bir şey yaptı, peki ya hükümet ne yapıyor? Giulia, beyaz ve saygın bir İtalyan çocuğu tarafından öldürüldü,” ifadelerini kullanarak, toplumda yaşanan bu tür olayların dikkat çekici olduğunu savundu.
Başbakan Meloni, Valditara’nın arkasında durarak, Roma’da on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen ve kadınlara yönelik şiddeti protesto eden yürüyüşte istifaya davet edilmişti. Bu gelişmeler ise, Meloni ve hükümetinin cinsel şiddet ve göçmen sorunlarına dair aldığı tavırları tekrar sorguladı. Ülke genelinde bu tartışmaların ardından, kadın hakları ve güvenliği konularında daha fazla eylem ve farkındalık çağrıları yapıldı. Çeşitli insan hakları grupları, Meloni hükümetinin göç politikalarını ve kadınları koruma konusundaki eksikliklerini eleştirirken, bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına daha kapsamlı önlemlerin alınmasını talep etti.
