Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, görevini devretmesine sadece birkaç gün kaldığını duyurdu. 1 Aralık 2019’dan bu yana bu görevde bulunan Borrell, yaklaşan 2024 yılı için kaleme aldığı blog yazısında AB’nin karşılaştığı büyük sorunlar üzerinde durdu.
Borrell, blog yazısında 2024 yılı hedeflerinin “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sürdürdüğü savaşı ve Orta Doğu’daki çatışmalar” tarafından belirlendiğini ifade etti. Bu iki olgunun, AB’nin dış politika stratejilerinin şekillenmesinde büyük bir etkiye sahip olduğunu vurguladı.
DONALD TRUMP VURGUSU
Borrell, “Avrupa’da pek çok kişi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı karşısında uyandı ama henüz yataktan çıkamadı.” şeklindeki ifadesiyle ABD’nin 45. başkanı Donald Trump yönetiminin Avrupa’nın güvenliğine olan bağlılığındaki belirsizliğe dikkat çekti. Borrell, ABD seçimlerinin sonucunun, Avrupa’nın güvenlik stratejileri üzerinde ciddi bir etkisi olduğunu belirterek, “Başka seçeneğimiz yok. Kendi güvenliğimizi sağlamak zorundayız. Refahımız ve geleceğimiz, her dört yılda bir ABD seçmenlerinin ruh haline bağlı kalamaz.” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
“FİLİSTİNLİLER ADINA FELAKET KARARLAR ALMASINI ENGELLEYEMEDİK”
Borrell, AB’nin Orta Doğu politikasıyla ilgili önemli itiraflarda bulundu. Gazze’deki insani durumun son derece kötüleştiğini, sivil kayıpların her ay arttığını ve Batı Şeria’daki gerginliğin tırmandığını belirten Borrell, “Filistin Yönetimi çöküşün eşiğine geldi.” ifadesini kullandı. Ayrıca, İsrail’in Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ile olan ilişkilerini kesmesinin Filistinliler adına kötü sonuçlar doğurmasına engel olamadıklarını da vurguladı.
Borrell, bu durumun AB’ye çifte standart eleştirisi yapılmasına sebep olduğunu ancak bu eleştirilerin doğru olmadığını belirtti. AB’nin eylemsizliğinin bu yanlış izlenimin oluşmasına neden olduğunu ifade etti ve “Batı” ile “diğerleri” arasında keskin bir ayrımın ortaya çıkma riskinin arttığını kaydetti.
“AB’NİN GELECEĞİ İÇİN ÖLÜMCÜL BİR TEHLİKE OLUR”
ABD’nin izolasyonist politikalarına karşı, Avrupa’nın aynı durumu taşıyamayacağını vurgulayan Borrell, Avrupa liderlerinin iç sorunlara, ekonomiye ve toplumların karşılaştığı sıkıntılara yoğunlaşma eğiliminde olduğunu belirtti. Ancak bu durumun dünya ile olan ilişkilerine zarar vermemesi gerektiğini ileri sürdü. “Bu, AB’nin geleceği için ölümcül bir tehlike arz eder.” dedi.
Son olarak, Borrell, görev süresi boyunca AB’nin “gücün dilini konuşmayı” öğrenmesi için çalıştığını, ancak bu sürecin henüz tamamlanmadığını ifade ederek, bu hedefe ulaşmak için çaba sarf etmekten memnuniyet duyduğunu belirtti. Borrell’in ifadeleri, Avrupa’nın gelecekteki politikası ve uluslararası ilişkilerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.
