2017 yılında Amerikanın korkunç cinayetlerinden biri kayıt altına alındı. Olay, Lamora Williams isimli bir annenin, evde bulunmadığı bir esnada çocuklarının hayatını kaybettiğini polise bildirmesiyle patlak verdi. Williams, gece geç saatlerde evine döndüğünde çocuklarının ölü halini görünce polisi aramak zorunda kaldı.
Williams, verdiği ifadede gün içerisinde işte olduğunu ve çocukların bakıcı ile birlikte evde kaldığını belirtti. Akşam döndüğünde, iki çocuğunu yerde ölü halde bulduğunu ifade eden anne, yasak olan bir sobanın düşmesiyle çocukların yaşamını yitirdiğini düşündüğünü öne sürdü.
Ancak, soruşturma süreci ilerledikçe, gerçeklerin öyle olmadığı ortaya çıktı. Mahkemede sunulan deliller, Lamora Williams’ın çocuklarını fırına koyarak diri diri yaktığını gösteriyordu.
Independent’ın haberine göre, ölü bulunan çocukların otopsi raporunda, etlerinin kuru ısıdan ve uzun süre ısıya maruz kalmaktan dolayı zarar gördüğüne dair bulgular vardı. Uzmanlar, bu derecede yanma belirtilerinin ortaya çıkması için çok uzun bir süre içinde ısıya maruz kalınması gerektiğini vurguladı.
Williams’ın, iki çocuğunu fırında diri diri yakarak öldürmekten hüküm giydiği ve daha önceki suç kayıtlarının 14’den fazla olduğu kaydedildi. Annenin psikolojik sorunları olduğuna ilişkin raporlar da mevcut.
Sonuç olarak, Lamora Williams, şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu olay, sadece Amerika’da değil, dünya genelinde büyük bir tepki ve üzüntü yarattı. Anne, çocuklarını bu şekilde öldürdüğü için toplumdan ciddi bir şekilde kınandı. Adalet sisteminin, çocukların güvenliğini sağlama konusundaki zayıflıklarına da dikkat çekildi.
Bu tür olayların önüne geçmek için hem toplumsal farkındalık yaratılması hem de dönem dönem yapılan sıkı denetimlerin artırılması gerektiği düşünülmektedir. Lamora Williams’ın cinayeti, bir aile dramı olmasının yanı sıra, bir toplumsal yaraya da parmak basmaktadır.