Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirilen ve dünya genelinde yoğun bir ilgiyle takip edilen seçimlerde, sonuçlar nihayetinde netlik kazandı. Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump, Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris’e karşı büyük bir başarı elde ederek ABD’nin 47. Başkanı unvanını kazandı.
Trump’ın bu zaferinin ardından, özellikle uluslararası arenada dikkat çekici yorumlar gelmeye başladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AST 5’inci zirvesinde bu bağlamda açıklamalar yaptı. Macron, bu zirvede yaptığı konuşmada, AST formatının Avrupa Birliği’ne (AB) bir rakip olmadığını belirtti ve bu topluluğa üye ülkelerin farklılıklarına rağmen ortak çıkarlarının da var olduğuna dikkat çekti.
Macron, tarihsel perspektiften yola çıkarak 20. yüzyılda Avrupa’nın farklı yönlere savrulduğunu dile getirdi. 21. yüzyılda “Büyük Avrupa” projesinin ortak bir sayfasının yazılması gerektiğini vurguladı. Macron, stratejik ve jeopolitik birliğin önemli olduğunu ifade etti. Elde edilen verilere göre savaşın Avrupa’ya geri döndüğünü belirtirken, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki gergin ilişkileri de gündeme getirdi.
Dünya çapında ABD ve Çin arasında iki güçlü blok oluştuğunu kaydeden Macron, bu iki ülkenin öncelikle kendi ulusal çıkarlarını düşündüğünü ifade etti. Bu bağlamda, Avrupa’nın kendi çıkarlarını savunup savunmadığını sormanın önemine vurgu yaptı. “Bizim görevimiz Trump’ın seçimini yorumlamak değil, o Amerikalıların seçimi ve onların çıkarlarını savunacak.” sözleriyle, Avrupa’nın çıkarlarını korumasının gerekliliğine dikkat çekti.
Macron, Avrupalılara, ekonomi, teknoloji ve savunma alanlarındaki seçimlerinin doğrudan başka ülkelerin eline bırakılmaması gerektiğini hatırlattı. Avrupa’nın, kendi topraklarında barış, refah ve demokratik düzeni koruması gerektiğini söyleyerek, güvenliği sonsuza kadar Amerikalılar’a devretmemeleri gerektiğini ifade etti.
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki gerilimi de değerlendiren Macron, bu iki ülke arasında bir barış anlaşması sağlamak için çaba sarf etmenin önemine değindi. Ayrıca, Avrupa’da ortak bir savunma politikası oluşturulması çağrısında bulunarak, elektrik sektörü gibi alanlarda işbirliğinin artırılmasına vurgu yaptı.
Macron, Avrupa’nın liberal demokrasi modelinin dış güçler için bir sömürü alanı haline gelebileceğini belirterek, bu demokratik kuralların korunmasının gerekliliğini tekrar hatırlattı. Bunun yanında, demokrasinin yalnızca altyapılar sağlamak olarak düşünülmemesi gerektiğini, içerik düzenlemesinin de önemli olduğunu ifade etti.
Son olarak Macron, “Büyük Avrupa’nın” jeopolitik gücünün eşi benzeri görülmemiş olduğunu belirtti. Küresel politikalar dahilinde dünyanın otoburlar ve etoburlar tarafından belirlendiğini ifade ederek, eğer Avrupa otobur kalmaya devam ederse, bunun tehlikeli sonuçları olacağını vurguladı. “En azından omnivor olmayı seçmek iyi bir fikir.” diyerek, kendini koruma konusunda Avrupa’nın daha dikkatli olması gerektiğini dile getirdi.