Afrika penguenlerinin, yalnızca Güney Afrika ve Namibya’nın kıyılarında bulunan ve 21. yüzyılın başında sayılarının yüz binleri bulduğu türler arasında yer aldıkları bilinmektedir. Ancak, son 25 yılda yaşanan keskin düşüşle birlikte, bu sayı günümüzde 10 bin seviyesine kadar gerilemiştir. Bu durum, hem beşeri hem de iklimsel faktörlerin etkisiyle yaşanmış olup, eğer önlenemezse, Afrika kıtasına özgü bu tek penguen türünün gelecek 10 yıl içerisinde yok olması beklenmektedir.
Güney Afrika Kıyı Kuşlarını Koruma Vakfı (SANCCOB) Araştırma Birimi Direktörü Dr. Katta Ludynia, bu konuda bazı değerlendirmelerde bulunmuştur. Ludynia, Afrika penguenlerinin neslinin tükenme tehdidi altında olduğunu ve bu yıl ilerleyen zamanlarda Afrika pengueninin kritik tehlike altında olarak sınıflandırılabileceğini belirtmiştir. Bunun en temel nedeni, Afrika penguenlerinin popülasyonunda gözlemlenen sürekli ve dramatik düşüştür.
Ludynia, Afrika penguenlerinin karşılaştığı en büyük tehlikenin “gıda yetersizliği” olduğunu ifade etmiştir. Penguenlerin beslenme kaynaklarının başında sardalya ve hamsi gibi balık türleri gelmekte, ancak bu balık stoklarının da sürekli azaldığına dikkat çekmiştir. Ayrıca, penguenlerin okyanusta yeterli besin bulamamalarının çevresel değişikliklerden ve balıkçılık baskısından kaynaklandığını vurgulayarak, Güney Afrika’daki balıkçılık endüstrisinde hamsinin önemli bir yere sahip olduğunu belirtmiştir. Bu durum, balıkçılar ve Afrika penguenlerinin aynı yiyecek kaynağı üzerinde doğrudan bir rekabet içinde olmalarına da yol açmaktadır.
Son yapılan araştırmalara göre, 2023 yılı itibarıyla Güney Afrika içinde sadece 8-9 bin civarında penguen çifti kalmıştır. Küresel ölçekte ise bu sayı 10 bin civarına kadar gerilemiştir. Afrika penguenlerinin üreme alanlarından biri olan Namibya’da ise penguen sayısı oldukça düşüktür. 20-25 yıl öncesine kadar, tek bir adada 20 binden fazla üreyen çift varken, günümüzde gezegenin vahşi doğasında yalnızca 10 bin üreyen çift mevcuttur. Bu durum endişe verici bir hal almış olup, yapılan son modellemeler, mevcut eğilimler devam ederse, Afrika pengueninin neslinin 2035 yılına kadar tükeneceğini göstermektedir.
Ayrıca, petrol sızıntıları da penguen nüfusunu olumsuz yönde etkileyen önemli faktörlerden biridir. Ancak, son yıllarda petrol sızıntıları vakalarının hızla azaldığına dair olumlu bir gelişme olduğunu belirtmiştir. İklim değişikliği ile birlikte gelen aşırı hava olayları da penguenlerin yaşamını tehdit eden diğer etkenler arasında bulunmaktadır. Örneğin, sıcak hava dalgaları ya da sel olayları, penguenlerin yumurtaları ve yavrularını terk etmesine sebep olabilmektedir.
Güney Afrika’nın önemli hayvan koruma sivil toplum kuruluşlarından biri olan SANCCOB, 1968’den beri penguen türlerinin korunmasına yönelik çalışmalara imza atmaktadır. Bu bağlamda, kuruluş, terkedilmiş penguen yavrularının büyütülüp doğaya salınması ve çeşitli eğitim-araştırma faaliyetleri yürütmektedir. Dr. Katta Ludynia, Afrika penguenlerinin soyunun korunmasına destek vermek isteyen herkesi, 6 hafta ile 1 yıl arasında değişen gönüllü programlarına katılmaya davet etmektedir. Bu programlar, penguenleri besleme, rehabilitasyon süreçlerine yardımcı olma, temizlik yapma, yemek hazırlama ve penguenlerin vahşi doğaya nasıl geri salındığına tanıklık etme gibi çeşitli görevleri içermektedir. “Bu tür programlarla bu canlıların korunmasına gerçekten de bir fark yaratılabilir” diyerek