Amerika Birleşik Devletleri’nde aylar süren seçim maratonu sona erdi. Kesin olmayan sonuçlara göre Donald Trump, ülkenin 47. başkanı seçildi. Bu durum, Trump’ın yeniden Beyaz Saray’a dönmesiyle dünya genelindeki liderlerin stratejilerini etkiliyor ve birçok ülke ilişkilerini Trump ile nasıl geliştireceklerini sorguluyor.
Başta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok dünya lideri, Trump’ın dönemindeki samimiyeti hatırlıyor. Erdoğan, Trump ile sık iletişim halindeydi ve Trump’a “dostum” diyerek hitap ediyordu. Biden döneminde bu direkt iletişimin aksine, Trump’ın ikinci döneminde Erdoğan’ın Washington’daki etki alanı artabilir. Ancak, Erdoğan’ın İsrail karşıtı söylemleri ve Türkiye’nin Çin ile işbirliğini artırma çabaları ilişkileri zorlayabilir.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi için de Trump’ın dönüşü beklenen bir destek sunuyor. Modi ve Trump yakın kişisel bağlara sahip olup, Trump yönetiminin Kanada hükümetinin muhaliflere karşı işlediği iddiaları desteklemeyebileceği spekülasyonları, Modi’nin Rusya ile olan ilişkilerini sürdürmesi için bir fırsat yaratabilir. Trump’ın, Moskova ile ilişkileri desteklemesi, Modi için yeni bir diplomatik alan açabilir.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Trump’ın dönüşünü, Batı’daki bölünmelerden faydalanmak amacıyla bir fırsat olarak değerlendirmekte. Trump’ın öncelikleri arasında NATO müttefiklerinin birliğini zorlamak ve “Önce Amerika” politikasıyla Ukrayna’ya yapılan yardımları kesme olasılığı endişeleri artırıyor. Ancak Trump’ın öngörülemezliği, Kremlin için potansiyel bir tehdit oluşturmakta.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, yüzyüze görüşmeleri canlandırma fırsatını değerlendirmek istiyor. Trump’ın daha önce kurduğu İbrahim Anlaşması’nın Suudi Arabistan’ı kapsamayacak şekilde genişletilmesi, bölgesel güvenlik anlaşmaları ve ekonomiyi güçlendirme yolunda büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de Trump ile ilişkilerini güçlü tutmaya çalışacak. Meloni’nin, Trump yönetimi döneminde NATO ve diğer uluslararası ilişkileri güçlendirme hedefi, bu dönemde ABD ile işbirliğini artıracak yollar arayabilir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Biden yönetiminden duyduğu memnuniyetsizlik sonrasında Trump dönemine dönmekten memnuniyet duyacak. Trump’ın İsrail’e olan desteğini artıracak şekilde bir politikaya sahip olması bekleniyor. Bu, Netanyahu için önemli bir avantaj yaratıyor.
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, belki de Trump’ın dönüşünü en çok memnuniyetle karşılayan liderlerden biri. Trump döneminde iyi bir ilişki kuran Kim, bu süreçte ABD’nin askeri varlığını azaltma şansını yakalayabilir.
Tercih edilmeyen liderlerden biri ise Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky. Trump’ın iktidara gelmesi, Ukrayna için derin endişe kaynağı çünkü Trump’ın barış müzakerelerinde toprak vermesi ve destekleri kesme ihtimali, Zelensky’yi kaygılandırmakta. Amerikan yönetiminin değişmesi, Rusya’nın toprak kazanma kampanyalarını hızlandırabilir.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeshkiyan, Trump’ın yeniden iktidara gelmesinin resmi visitlerini artırabileceğinden endişe ediyor. Trump’ın “maksimum baskı” politikaları İran üzerinde daha büyük bir etki yaratabilir.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Trump’ın %60’lık gümrük vergisi tehdidiyle ticaret ilişkilerinin olumsuz etkilenmesinden korkuyor. Bunun yanı sıra, Trump’ın ticaret dengesi konusundaki tavırları, Çin hükümeti için belirsizlik yaratıyor.
Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ise Trump ile ticaret konusundaki sıkınt