Lübnan resmi haber ajansı NNA’nın yayımladığı bir raporda, Lübnan Çevre Bakanlığı’nın İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırıları ve ülkedeki mevcut duruma ilişkin verileri paylaştığı belirtildi. Raporda, İsrail’in Lübnan toprakları üzerindeki askeri faaliyetleri dikkat çekici bir şekilde artmış durumda.
İSRAİL’DEN LÜBNAN’A 78 HAVA SALDIRISI
İsrail ordusunun son 24 saat içerisinde Lübnan’ın farklı kırsal bölgelerine toplamda 78 hava saldırısı düzenlediği ifade edildi. Bu bombardımanların çoğunun Lübnan’ın güneyine yoğunlaştığı belirtiliyor. Rapor, bu saldırıların saldırıdan sonra Lübnan’a yönelik artan askeri baskının bir uzantısı olarak değerlendiriliyor.
Rapordaki verilere göre, 8 Ekim 2023 tarihinden başlayarak, İsrail’in Lübnan’a gerçekleştirdiği hava saldırılarının toplam sayısı 12 bin 107’ye ulaştı. Bu rakam, bölgede devam eden çatışmaların ve gerginliğin boyutunu gözler önüne seriyor.
SALDIRILAR NEDENİYLE YERİNDEN EDİLEN İNSANLAR
İsrail ordusunun başlattığı saldırılar sonucu yerlerinden edilen Lübnan vatandaşları için 1138 adet sığınma merkezi açıldığı kaydedildi. Ancak bu merkezlerden 969’unun maksimum kapasiteye ulaştığı ve şu ana kadar 191 bin 537 kişinin bu sığınma merkezlerine yerleştirildiği vurgulandı. Bu sayı, ülkedeki insani krizin boyutlarını da gözler önüne seriyor.
Raporda, İsrail’in bombardımanlarının neden olduğu göç dalgalarının hala devam ettiği ifade edilirken, 23 Eylül ile 5 Kasım tarihleri arasında Lübnan’dan Suriye’ye 553 bin 624 kişinin geçiş yaptığına dikkat çekildi. Bu durum, bölgedeki güvenlik ve insani durumun ciddiyetini artırıyor.
Bu göç edenlerin 366 bin 80’inin Suriyeli, 187 bin 544’ünün ise Lübnan vatandaşı olduğu bildiriliyor. Ayrıca, raporda İsrail’in 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana düzenlediği operasyonlar sonucunda Lübnan’da 3 bin 13 kişinin hayatını kaybettiği ve 13 bin 553 kişinin yaralandığı bilgisi verildi. Bu veriler, devam eden çatışmaların yarattığı kitlesel kayıpları ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Lübnan’da sadece askeri tarih açısından değil, aynı zamanda insani açıdan da alarm verici bir durum söz konusudur. Saldırılar ve sonuçları, bölgedeki nüfusun büyük bir kısmını etkilemekte ve bu durum, uluslararası toplumun dikkatini çekecek düzeydedir. Lübnan ve çevresindeki halk, savaşın ve çatışmaların olumsuz etkilerini hala derinden hissetmekte, bu bağlamda insani yardım çağrıları giderek artmaktadır. İlgili kurumlar ve ülkeler, yaşanan krize bir an önce çözüm bulmak için çabalarını artırmalıdır.