“`html
2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda boks branşında kadınlar 66 kilo kategorisinde altın madalyayı kazanan Cezayirli boksör Imane Khelif, tüm rakiplerini yenerek büyük bir başarı elde etti. Ancak bu başarı, onun cinsiyeti konusunda ciddi tartışmaları beraberinde getirdi. İtalyan boksör Angela Carini, Khelif ile olan maçında karşılaşmanın başında, muhalefetini dile getirerek ilk raundun 46. saniyesinde maçtan çekildi ve Khelif’in gücünü adeta bir erkekle karşılaştırdı.
Khelif’in görünüşü ve fiziksel gücü, hem yarışmacılar hem de izleyiciler arasında cinsiyet tartışmalarına yol açtı. Bu tartışmaların ardından Cezayir yönetimi ve Khelif, boksörün doğuştan kadın olduğunu açıklayarak bu durumla ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştı. Ancak gün geçtikçe konuyla ilgili yeni ve şok edici bilgiler ortaya çıktı.
Feminizm hareketleriyle ortaya çıkan bir platform olan Reduxx, bir Fransız gazetecinin, Khelif’in “testisleri” olduğuna dair bir rapora ulaştığını duyurdu. Raporun, 2023 yılının Haziran ayında Paris’teki Kremlin-Bicetre hastanesi ve Cezayir’deki Mohamed Lamine Debaghine hastanesi tarafından hazırladığı bilgisi netlik kazandı.
Uzman endokrinologlar Soumaya Fedala ve Jacques Young tarafından hazırlanan raporda, Khelif’in yalnızca biyolojik erkeklerde gözlemlenen 5-alfa redüktaz eksikliği olarak bilinen bir cinsel gelişim bozukluğundan dolayı etkilendiği ortaya kondu. Bu genetik anormallik, bireylerin cinsel organlarının normal gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Bu durum, doğumda genellikle cinsiyetin yanlış atanmasına neden olmaktadır. Khelif’in durumu, ergenlik döneminde belirginleşmeye başlıyor; kas büyümesi, saç ve meme dokusu gelişimi gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Ekim 2023’te, Djaffar Ait Aoudia adlı Fransız gazeteci, Khelif üzerinde yapılan kapsamlı bir muayene sonucunu elde etti. Bu raporda, Khelif’in rahminin olmadığı, ayrıca iç testisleri ve genişlemiş bir klitorisi olduğu belirtildi. Yapılan kromozomal testler, Khelif’in XY karyotipine sahip olduğunu doğruladı. Hormon testleri de Khelif’in erkeklere özgü yükseklikte bir testosteron seviyesine sahip olduğunu gösterdi. Aoudia, doktorların Khelif’in ebeveynleri arasında genetik bir akrabalılık olabileceğini öne sürdüğünü de ifade etti.
Tüm bu raporların ardından, Khelif’in antrenörü Georges Cazorla, Cezayirli boksörün Mart 2023’te Uluslararası Boks Birliği (IBA) tarafından kadın boksundan diskalifiye edilmesinin ardından Kremlin-Bicetre Hastanesi’nde değerlendirmeye tabi tutulduğunu kabul etti. Ayrıca, Khelif’in bazı testosteron baskılayıcı ilaçlar kullanmaya başladığını da belirtti. Ancak dikkat çekici olan, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin 1999’dan itibaren sporcuların kromozomal teste tabi tutulmadığı yönündeki kararıdır.
Khelif’in Paris Olimpiyatları’ndaki kadın boksuna katılımı, IBA tarafından tartışmalara neden oldu. IBA, Khelif’in birçok kromozomal testte başarısız olduğunu belirtse de, Cezayir Olimpiyat Komitesi’nin bu testlerin sonuçlarını yayınlamasının engellendiğini duyurdu. Khelif’in altın madalya kazanması sonrasında, spor dünyasında büyük bir tartışma başlatıldı ve bu durum kadın boksunun geleceği üzerinde derin etkiler bırakacaktır.
“`
Cazorla’nın, Khelif’in sporculuk kariyerinin devam etmesi gerektiği konusundaki ısrarı, spor dünyasında cinsiyet kimliği ve adalet konularında olağanüstü tartışmalara yol açtı. Khelif’in uluslararası platformda kadın boksuna katılması, hem cinsiyet normları hem de sporda eşitlik anlayışı bakımından çeşitli soru işaretleri doğurdu.
Spor organizasyonları, katılım koşullarını belirlerken, cinsiyet kimliğini nasıl tanımladıkları ve bu tanımlamanın nasıl uygulandığı konusunda hassas bir denge kurmak zorundalar. Khelif’in durumu, bu dengeyi sağlamaya çalışan pek çok spor kuruluşunun karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.
Bunun yanında, Khelif’in katılımının ardından gelen tepkiler ve test sonuçlarının gizli tutulması, spor dünyasında şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi önemli değerlerin sorgulanmasına yol açtı. Spor camiasında tartışmalar sürerken, IOC’nin gelecekte alacağı kararlar ve bu konuda atacağı adımlar merakla bekleniyor.
Sonuç olarak, Khelif’in durumu sadece bireysel bir sporcu hikayesi değil; aynı zamanda sporun, cinsiyet kimliği ve toplumsal normlar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu gösteren daha geniş bir tartışmanın parçası. Tüm bu tartışmalar, sporun eşitlik ve adalet ilkeleri üzerine yeniden düşünmeyi zorunlu kılıyor.