İspanya’nın en fazla düzensiz göçmen alan bölgesi olan Kanarya Adaları’nda, 2024 yılı itibarıyla gelen düzensiz göçmenlerin sayısında önemli bir artış gözlemleniyor ve bu yıl içinde rekor bir seviyeye ulaşılıyor. 2023 yılıyla karşılaştırıldığında, düzensiz göçmen sayısında %105’ten fazla bir artış yaşanarak, bu yılın başından itibaren bölgeye 33 binden fazla düzensiz göçmenin ulaştığı bildirilmektedir.
Kızıl Haç yetkilileri, 1-3 Kasım tarihleri arasında Kanarya Adaları’na, 20 bot, 8 tekne ve 3 sürat motoruyla toplam 1949 düzensiz göçmenin geldiğini ifade etti. Gelen göçmenlerin arasında 329 çocuk ve 225 kadın olduğu da özellikle vurgulanan noktalar arasında yer aldı. Bu durum, Kanarya Adaları’nın düzensiz göçmen akınına maruz kaldığının bir diğer göstergesidir.
Kanarya Adaları’na gelen düzensiz göçmenlerin çoğunluğunun, Kuzey ve Orta Afrika ülkelerinden gelen kişilerden oluştuğu belirtildi. Bununla birlikte, bu tehlikeli yolculuklarını gerçekleştiren düzensiz göçmenler arasında, yolculuk sırasında hayatını kaybedenlerin sayısı da artmakta. Kuzey Afrika kıyılarından Kanarya Adaları’na ulaşmaya çalışan göçmenlerden 55’inin bu süreçte yaşamını yitirdiği kaydedilmektedir.
Sahil Güvenlik ekipleri, Atlantik Okyanusu’nda üç haftadır sürdürdüğü zorlu yolculukları sırasında bir teknedeki 10 düzensiz göçmeni kurtarmayı başardılar. 2 Kasım 2024 tarihinde ise, 48 kişinin cesedine ulaşılması da yaşanan trajedinin boyutlarını gözler önüne serdi. Ayrıca, iki farklı teknede bulundukları tespit edilen 1 kadın ve 1 erkeğin cesedi de sahil güvenlik ekipleri tarafından havadan görüntülerle tespit edildi.
Son olarak, 3 Kasım 2024 tarihinde Lanzarote açıklarında bir botun batması sonucu 17 düzensiz göçmen kurtarılırken, 5 kişinin cesedine ulaşıldığı bildirildi. Bu tür olaylar, Kanarya Adaları’nın düzensiz göçmenler için ne kadar tehlikeli bir rota olduğunu ve göçmen krizinin ne denli ciddiye alınması gerektiğini ortaya koymaktadır.
Bu durum, uluslararası toplumu ve yerel yönetimleri daha etkili çözümler üretmeye yönlendirmekte, göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atan bu tehlikeli yolculukların önlenmesi adına daha fazla çaba harcanması gerektiğini gözler önüne sermektedir. İspanya ve diğer Avrupa ülkeleri, göçmen akınlarını kontrol altına alabilmek için işbirlikleri geliştirmeli, yaşanan trajedilerin önüne geçebilmek için kalıcı çözümler üzerinde çalışmalıdır.