Amerika Birleşik Devletleri’nde meydana gelen ve birçok kişiyi şoke eden bir olayda, 21 yaşındaki bir kadın, bebeğini Facebook üzerinden satmaya teşebbüs etti.
Juniper Bryson isimli genç kadın, “Evlat Edinecek Aile Arayan Anneler” adlı Facebook grubunda, bebeğinin koruyucu aile yerine evlat edinilmesini istediğini belirtti. Bryson, bu amaçla en az yedi aile ile iletişime geçtiği bilgisi edindi. Bu durum, sosyal medyanın kullanılma şekli ve evlat edinme prosedürleri üzerine tartışmalara yol açtı.
Bryson’un, doğum sırasında yanına birine ve bebeği eve götürecek olan birine ihtiyacı olduğuna vurgu yaptığı paylaşımında, “Bebeğin koruyucu aileye verilmesini istemiyorum. Onu evlat edinecek birini arıyorum” notunu düştüğü belirtiliyor. Bu, aslında genel olarak evlat edinme sürecinin neler içerdiği açısından dikkat çekici bir durum.
Bryson’un bu paylaşımından sonra, kendisine ulaşan bazı kişilerden para talep ettiği ifadeleri de dikkat çekti. Bryson, “Yüksek bir meblağ istemiyorum, sadece bir apartman dairesine taşınıp iş bulabilmem ve sonrasında kızımı geri alabilmem için yardım istiyorum” diye belirtti. Bu durum, genç kadının mali sıkıntılarını çözmek amacıyla illegal bir yola girmesi olarak değerlendirildi.
Olayın duyulmasının ardından, ilgili otoriteler hızlı bir şekilde harekete geçti. İşlemlerin tamamlanmasının ardından Juniper Bryson tutuklandı ve bebek, geçici olarak Bryson’un bir arkadaşına teslim edildi. Bu tür olayların toplumda yarattığı yankılar, evlat edinme sisteminin nasıl çalıştığına dair daha derin bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Amerika’da zor koşullar altında yaşayan bireylerin, çocuklarının geleceği hakkında aldıkları kararların, birçok açından sorgulanabilir olduğu konusunda düşünülmesi gerektiği açıktır. Evlat edinme süreci, yoğun bir bürokrasi ve hassas psikolojik durumlar içerir. Bu tür olayların, yasaların ve etik değerlerin nasıl işlediğini sorgulatması kaçınılmazdır.
Son olarak, Juniper Bryson’un bu durumu, sosyal medyanın insanlar üzerindeki etkisini ve zararlı uzun vadeli sonuçlarını tartışmak için de önemli bir örnek teşkil ediyor. İnsanların içinde bulundukları zor koşullar, bazen onları mantıklı ve etik olmayan kararlar almaya yönlendirebiliyor. Dolayısıyla bu olay, sadece bir bireyin hikayesi değil, aynı zamanda daha geniş toplumsal sorunların da bir yansıması olarak değerlendirilebilir.