İsrail’in Lübnan’a yönelik askeri saldırıları devam etmektedir. Gazze’den sonra hedefini Lübnan olarak belirleyen İsrail, gerçekleştirdiği yoğun hava saldırılarıyla ülkenin çeşitli bölgelerinde büyük yıkıma neden oldu. Bu saldırılar, sıradan insanların yaşamlarını altüst ederken, bölgede artan gerginlik ve huzursuzluk da dikkat çekmektedir.
Lübnan resmi ajansı NNA’nın aktardığına göre, Lübnan Çevre Bakanlığı, İsrail saldırıları ve ülkedeki genel duruma ilişkin bir rapor hazırlandı. Bu raporda, İsrail ordusunun sadece son bir günde Lübnan’ın farklı bölgelerine yönelik toplamda 109 hava saldırısı gerçekleştirdiği ifade edilmiştir. Saldırıların özellikle ülkenin güney ve doğu bölgelerinde yoğunlaştığı gözlemlenmiştir.
Raporun dikkate değer bir diğer kısmı ise, 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırılarının toplam sayısının 11 bin 876’ya ulaştığını belirtmesidir. Bu dönemde gerçekleştirilen hava saldırıları, sivil halk üzerinde ciddi bir etki yaratmış ve yaşam koşullarını zorlaştırmıştır.
Ayrıca, bu saldırılar yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlar için Lübnan’da 1,133 sığınma merkezi açılmıştır. Sığınma merkezlerine, bu zamana kadar 190 bin 83 kişinin yerleştirildiği bildirilmektedir. Bu durum, savaşın getirdiği trajedinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
İsrail’in bombardımanları sonucu ülkede göç dalgalarının sürdüğü ve bu durumun yerel güvenliği olumsuz etkilediği raporda belirtilmiştir. Lübnan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 23 Eylül-2 Kasım 2023 tarihleri arasında Lübnan’dan Suriye’ye 539 bin 164 kişinin geçiş yaptığı aktarılmıştır. Bu geçişlerin büyük bir kısmının Suriyeliler tarafından yapıldığı belirtilirken, 361 bin 300 Suriyeli ile 177 bin 864 Lübnan vatandaşı olduğu bilgisine ulaşılmıştır.
Öte yandan, İsrail’in 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’da düzenlediği hava saldırılarında, 2 bin 968 kişinin hayatını kaybettiği, 13 bin 319 kişinin ise yaralandığı raporda vurgulanmıştır. Bu korkunç istatistikler, sivil kayıpların ve insani krizlerin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını göstermektedir. Saldırıların yarattığı derin yaraların onarılması uzun yıllar alacak gibi görünmektedir.
Sonuç olarak, Lübnan üzerindeki askeri baskı ve bombardımanların artması, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirmekte ve sivil halkın geleceğini tehdit etmekte. İçinde bulunduğumuz bu karmaşa, uluslararası toplumun dikkatini çekerek bir an önce çözüm yollarının arayışına girmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Yaşanan bu trajedi, barış ve istikrar arayan bölgedeki tüm insanları derinden etkilemektedir.