Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı, kuruluşunun tescil edildiği 1996 yılından bugüne kadar Kürt dilinin, edebiyatının, kültürünün ve tarihinin araştırılması ile ilgili faaliyet gösteren ve bu amaçla kurulmuş bir kurumdur. Ancak yıllar boyu bu amaçlarla gerçekleştirebilmek için yapmış olduğu faaliyetler büyük ölçüde engellenmiştir. Fiili engellerden ziyade yasal engeller nedeniyle faaliyeti kısıtlanmıştır.
Bu araştırmaları yapabilmek için kamu arşivlerinden yararlanabilmenin zorlukları bir yana, devletin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereğince yapmakta olduğu katkılardan yararlanamamıştır. Devlet, Türk Dili Edebiyatı, kültürü ve tarihi ile ilgili bütçeden kaynak ayırıp ilgili kurumlara aktarırken, nüfusun neredeyse yarısını teşkil eden Kürtler ve Kürtlerin kurumları bu olanaklardan hiçbir biçimde yararlanamamıştır.
Birleşmiş Milletler medeni ve siyasi haklar sözleşmesinin 2. maddesi, sözleşmeye taraf olan “devlet, kendi ülkesinde yaşayan ve yetkisi altında bulunan tüm bireylere ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka fikir, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum ya da başka bir statü bakımından hiçbir ayırım gözetmeksizin bu sözleşmede tanınan hakları sağlamak ve bu haklara saygı göstermekle yükümlüdür.”
Yine aynı sözleşmenin 25. maddesi “doğrudan doğruya ya da özgürce seçilmiş temsilciler aracılığıyla kamu yönetimine katılma” hakkı ile 26. maddede “herkes yasalar önünde eşittir ve hiçbir ayrım gözetmeksizin yasalarca eşit derecede korunur. Bu bakımdan yasalar her türlü ayırımı yasaklayacak ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka fikir, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler gibi her bağlamda ayrımcılığa karşı eşit ve etkin korumayı temin edecektir.”
Yine aynı sözleşmenin 27. maddesi “etnik, dinsel ya da dil azınlıklarının bulunduğu devletlerde, bu azınlıklara mensup olan kişiler kendi gruplarının diğer üyeleri ile birlikte kendi kültürlerinden yararlanma, kendi dinlerine inanma ve bu dine göre ibadet etme, ya da kendi dillerini kullanma hakkından yoksun bırakılamayacaklardır.”
Yukarıda Birleşmiş Milletler medeni ve siyasi haklar sözleşmesinin bazı maddelerinin bir bölümünü aktardık. Bu maddelerin Kürt halkının içinde bulunmuş olduğu durumlarla nedenli çeliştiği açıktır. Bu konuda daha fazla söz söylemeye gerek yoktur.
Diakurd yöneticilerinden Sayın Bilal GÖRGÜ’nün Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesine Türkiye’deki uygulamaların Birleşmiş Milletler medeni ve siyasi haklar sözleşmesine aykırı olduğu ile ilgili ve bu aykırılığın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesince tespit edilmesi hususunda yapmış olduğu müracaat bizce değerlidir ve bu müracaatın haklılığı nedeniyle yanında olduğumuzu teyit ederiz.
Kürt-Kav
Kürt Kültür Ve Araştırma Vakfı
Daxwuyanî Jı Bo Çapemenıyê
Nûnerên çapemeniyê û mêvanên hêja;
Weqfa Çand û Lêkolînên Kurdî (Kurd-Kav), ji avabûna xwe ya sala 1996an ve, saziyeke ku ji bo lêkolîna ziman, wêje, çand û dîroka kurdî hatiye damezrandin û xebatan dike. Lê mixabin, di dirêjahiya van salan de, xebatên ku ji bo van armancan hatine kirin, bi piranî rastî astengiyên mezin hatine. Zêdetir ji astengiyên fiîlî, ji ber sedemên qanûnî ve, xebatên wê hatine sînorkirin.
Ji bilî zehmetiyên bidestxistina arşîvên dewletê ji bo van lêkolînan, ji aliyekî din ve jî, ji piştgiriya ku dewlet li gor peymanên navneteweyî divê pêşkêş bike, bê par maye. Di demekê de ku dewlet ji budçeyê çavkanî ji bo ziman, wêje, çand û dîroka tirkî veqetandiye û radestî saziyên peywendîdar kiriye, kurds û dezgehên wan ku nêzîkî nîvê nifûsê pêk tînin, bi tu awayî ji van derfetan sûd wernegirtine.