G-QXXHXL9JW0
USD34,54
%0.18
EURO36,01
%-0.62
EURO/USD1,04
%-0.62
BIST9.549,89
%1.94
Petrol75,17
%1.27
GR. ALTIN3.005,89
%1.48
BTC3.390.829,77
%-1.06
  1. Haberler
  2. Kültür & Sanat
  3. Şiirin Uzun Tarihi Üzerine Kısa bir Şiir ve Derleme

Şiirin Uzun Tarihi Üzerine Kısa bir Şiir ve Derleme

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhaba Sevgili dostlar,

Bu yazıyı yakında yayınlanmasını beklediğimiz ve genç dostlarımızın her gün daha çok çalışarak ve yan yana gelerek yayına hazırladıkları bir edebiyat dergisi için yazmak istedim, yazıyorum. Umarım harika emek ve çabalarına benimde bir nebze katkım olur. Şiir seven tüm dost ve okurları saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Önce yazının başlığında da vurgulamaya çalıştığım gibi kısa bir şiirimle başlamak istiyorum. Daha sonra ilgili internet linkleri ve kitaplarından söz etmek istedim. Umarım gününüze  bir tat katan anı olur bu yazı.

Susma Bir Şey Söyle

Dağılmanın tam ortasından geçmişsen ve hâlâ geçememişsen sözün büyüsünden,

Kocaman kocaman büyüyüp küçük bir çocuk gibi kalmışsan en kötücül zamanlarda.

Düşe kalka düş içinde yaşamaya devam ediyorsan inatla.

Her düş düşürür düşürmesine de, asıl aşağıdan bakınca küçülür nesneler; tıpkı insanlar gibi.

Yalnızca nesneler bozulmazlar ve küçük görünmek için yaşarlar.

Bir tek insan, küçük gördükçe küçüldüğünden habersizdir.

Nesneler nesneldir; nesnel olmasına da, isyan nedir bilmezler ki.

Her nesne kabına razıdır; insandır karşı çıkan, kavga eden.

Karşıdan karşı çıkmak kolaydır, yavrum / Hele bir yakına doğru gel, şöyle.

İnsandır ancak isyan eden ve her daim daha çok özgür olmak isteyen.

Özgürlük nedir bilir misin peki?

Kim kendini tanımlayabilmiştir doğru düzgün, o da insan.

Aç kalınca doymak ister, çok doyarsa saçmalamak.

İnsana özgüdür her hal; şaşırma, şaşkın, şaşırma.

Yani demem o ki, oğlum, kızım, kardeşim; mal değilsin be evladım!

Susup durma!

Bir şey söyle!

Meraklılarına Kaynak İnternet Linkleri ve Tanıtım Kitapları

Şiirin tarihi, insanlık tarihiyle paralel bir gelişim gösterir. İnsanın duygusal ve düşünsel deneyimlerini ifade etme ihtiyacı, dilin doğuşuyla birlikte var olmuştur. İlk şiirsel ifadeler muhtemelen sözlü geleneğin bir parçasıydı ve zamanla yazılı biçimlere dönüştü.

Şiir, kültürlerin ve medeniyetlerin bir aynası olarak, insanların yaşadığı duygusal ve toplumsal değişimlerin, değerlerin ve inançların kaydını tutar.

Bilim ve teknoloji, geçmiş ve kültürel miras hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlarken, bu bilgilerin ışığı altında şiirin ve sanatın evrimi de daha net görülür. Arkeolojik buluntular, eski yazıtlar ve sözlü gelenekler, şiirin zaman içindeki değişimini anlamamıza yardımcı olur. Bu bağlamda, şiir yalnızca estetik bir ifade biçimi değil, aynı zamanda tarihsel ve sosyolojik bir olgudur.

Şiirin tarihi, evrensel insan deneyimlerinin simgesi olarak, bireylerin ve toplumların varoluşuna dair derin izler taşır ve bu tarih, insanlığın gelişimiyle birlikte sürekli olarak yeniden şekillenir. Dolayısıyla, şiirin tarihi hem yazılı hem de sözlü geleneğin bir parçası olarak incelenmeli ve bu gelenek içindeki dönüşümler göz önünde bulundurulmalıdır.

Enver Topaloğlu

Bu konuda çok daha fazla bilgiyi Enver Topaloğlu‘nun art gerçek.com  adresinden edinebilirsiniz:

https://artigercek.com/makale/gecen-yildan-kalanlar-siirin-kisa-tarihi-237142

Bakın ne güzel söylemiş Enver Topaloğlu:

”Şiirin tarihi elbette vardır. Kısa tarihi de vardır, gizli tarihi de vardır, açık tarihi de vardır Şiir kendiliğinden çalışıp kayıt tutan bir bellek cihazı gibidir de diyebiliriz. Şiirin bir tarihi var mıdır? İnsanın, insanlığın bir tarihi varsa şiirin de bir tarihi olması kaçınılmaz.”

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Şiirin Uzun Tarihi Üzerine Kısa bir Şiir ve Derleme
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

G-QXXHXL9JW0
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!