İsrail, 14 gündür kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi’nin kuzey kesiminde, özellikle Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresinde akşam saatlerinde yoğun bir bombardıman gerçekleştirdi. Bu saldırının, Gazze’deki sağlık sistemini çökerterek ve iletişim hatlarını keserek, insani bir felakete neden olduğu bildiriliyor. Saldırılar sonucunda, Filistin Hükümeti tarafından yapılan açıklamada, en az 33 Filistinlinin hayatını kaybettiği, yaralı sayısının ise 85 olduğu, bu yaralılardan bir kısmının durumunun ağır olduğu ifade edildi. Ölenlerden 21’inin kadın ve çocuk olduğu vurgulandı.
Saldırıların hemen ardından yapılan açıklamalarda, enkaz altında hala hayatta olabileceği düşünülen çok sayıda kişinin bulunduğu ve bu nedenle ölü sayısının 50’ye ulaşmasından endişe edildiği belirtildi. Açıklamada, dünya devletlerinin bu duruma kayıtsız kalmasının ve devam eden soykırımın insanlık adına bir utanç olduğu ifade edildi. “Filistin halkına karşı yapılan bu soykırımı sessizce izleyen dünya ülkelerinin ahlaki çöküşünü kınıyoruz” sözleriyle başlayan açıklama, aynı zamanda sivil halka, çocuklara ve kadınlara karşı gerçekleştirilen saldırılara dünya devletlerinin müdahale etmesi gerektiğini vurguladı.
Cibaliya Mülteci Kampı ve Gazze’deki diğer sivil hedeflere yönelik soykırım ve etnik temizleme suçlarından İsrail’in yanı sıra ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve bu eylemleri destekleyen diğer ülkelerin de sorumlu tutulduğuna dikkat çekildi. Bu bağlamda, uluslararası toplum ve küresel örgütlerin, İsrail üzerindeki baskıyı artırarak Gazze’deki olaylara son verilmesi gerektiği talep edildi. Filistin Hükümeti, “Akan kanın durmasını talep ediyoruz” diyerek, duruma acil bir çözüm bulunması çağrısında bulundu.
Gözler önünde gerçekleşen bu olaylar, uluslararası arenada büyük bir yankı uyandırdı. Gazze’de 377 gündür süregelen saldırılarda, toplamda 42 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Bu durum, insanlık için büyük bir trajedi olarak nitelendiriliyor ve halk arasında derin bir üzüntü yaratıyor. Gazze halkının maruz kaldığı bu insani kriz, sadece yerel değil, dünya genelinde de birçok kişinin tepkisini çekmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki bu bombardıman ve genel olarak Gazze’deki insani durum, uzun süredir devam eden çatışmaların ne kadar yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Filistin halkının çektiği acılar ve uluslararası toplumun tepki göstermekte gösterdiği zayıflık, aslında insanlığın değerleri üzerinde büyük bir sorgulama yapmasına sebep oluyor. Bu tür insani felaketlerin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler konusunda daha kararlı adımlar atılması gerektiği de ortada.
