Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (WFP), El-Nino fenomeninin yol açtığı kuraklık nedeniyle insani bir felaketin meydana gelmemesi için acil bir yardım çağrısında bulundu. WFP, kuraklığın 27 milyondan fazla insanı etkilediğini ve bu durumdan kaynaklı olarak yaklaşık 21 milyon çocuğun yetersiz beslenme ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Açıklamada, bu gıda krizinin birçok topluluk için on yıllardır yaşanan en kötü durum olduğuna vurgu yapıldı. Ayrıca, Ekim ayının yasaklar ve kıtlık mevsiminin başlangıcını işaret ettiğini ve gelecek yılın Mart ve Nisan aylarında gerçekleştirilecek hasat dönemine kadar her ayın bir öncekinden daha kötü geçeceği tahmininde bulunuldu.
Bu bağlamda, Lesotho, Malavi, Namibya, Zambiya ve Zimbabve gibi ülkeler, yaşanan açlık krizini bir felaket durumu olarak ilan etti ve uluslararası kamuoyuna insani yardım çağrısı yaptı. Bu ülkeler, acil müdahaleye ihtiyaç duyduklarını belirterek, toplumlarının gıda güvencesizliği ile karşı karşıya olduğunu ifade ettiler. Gıda krizi, bu ülkelerde yaşayan insanların sağlık ve yaşam standartlarını olumsuz etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal ve ekonomik dengesizlikleri de derinleştiriyor.
WFP, bölgede yürütülen insani yardım operasyonlarının sürdürülebilirliği için gereken fonlama konusuna da dikkat çekti. Küresel ölçekte artan acil yardım ihtiyaçlarına rağmen, Güney Afrika’daki milyonlarca insana yardım ulaştırmak için gerekli olan 369 milyon ABD dolarının yalnızca beşte birinin sağlandığını aktardı. Bu da, mevcut fonların, WFP’nin hızla ihtiyaç duyan insanlara gıda dağıtımlarına başlamasını sağlar hale getirdiğini fakat ciddi bir fon açığı bulunduğunu gösteriyor. WFP, bu açığın devam etmesi durumunda, önümüzdeki yıl Mart ayındaki kuraklık sezonunun sona ermesine kadar tam ölçekli bir müdahale planının tehlikeye gireceğini vurguladı.
Kurutma ve gıda güvencesizliğinin insanlığa etkileri gün geçtikçe artmakta. Bu durum, yalnızca mevcut nesli değil, gelecekteki kuşakları da tehdit eden bir boyuta ulaşabilir. Açlık ve yetersiz beslenme, çocukların gelişimini olumsuz etkilediği gibi, toplumların ekonomik büyüme potansiyelini de ciddi bir şekilde zayıflatmaktadır. Dolayısıyla, uluslararası toplumun bu durumu göz ardı ederek geçiştirmesi mümkün değildir. Gelecek dönemlerde yaşanacak olumsuzlukların önüne geçmek için acil, organize ve etkili bir yardım sisteminin kurulması gerekmektedir.
WFP’nin çağrısı, sadece bir yardım istemesi değil, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki devletlere ve insanlara karşı bir sorumluluk taşımaktadır. Yardımseverlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve hükümetlerin bu çağrıya yanıt vermesi, toplumların yeniden toparlanmasını ve gıda güvencesinin sağlanmasını mümkün kılacaktır. El-Nino’nun yarattığı kuraklık koşulları, her gün daha fazla insanın temel gıda maddelerine ulaşamaz hale gelmesine neden olmakta ve bu durum, dünya genelinde büyük bir insani krizin kapısını aralamaktadır. Dolayısıyla, tüm bu gelişmeler ışığında, işbirliği ve dayanışmanın önemine vurgu yapmak gerekmektedir.
