Kosova Başbakanı Albin Kurti, Almanya’nın Berlin şehrinde gerçekleştirilen Avrupa ve Batı Balkan ülkeleri liderlerinin katılımıyla düzenlenen “Berlin Süreci” zirvesinde önemli açıklamalar yaptı. Kurti, Berlin Süreci çerçevesinde son yaklaşık on yıl içinde kaydedilen ilerlemelere dikkat çekerken, bunun yetmediğini ve daha fazla eylem gerekliliği olduğunu vurguladı.
Kurti’nin açıklamalarında dikkat çeken bir unsur, Berlin Süreci kapsamında 2022 yılında imzalanan bir anlaşmanın Kosova’nın ilgili kurumları tarafından onaylandığını belirtmesiydi. Bu anlaşma, Batı Balkan ülkeleri vatandaşlarının kimlik kartları ile karşılıklı seyahat etmelerini sağlıyordu. Ancak Bosna Hersek’in, ülkesi içindeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) bu anlaşmayı onaylamayı reddetmesi durumu dikkat çekiciydi. Bu durum, Batı Balkan ülkeleri arasındaki seyahat özgürlüğü açısından sıkıntılar yaratmakta.
Başbakan Kurti, Bosna Hersek vatandaşları için bir müjde vererek, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren Kosova’nın, Bosna Hersek vatandaşlarının kimlik kartlarıyla serbest dolaşımına tek taraflı olarak izin vereceğini açıkladı. Bu karar, Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan Bosna Hersek ile olan ilişkilerde bir değişiklik yaratma amacını taşıyor. Daha önce, 2014 yılından bu yana Bosna Hersek, Kosova’nın vatandaşlarına karşı katı bir vize rejimi uyguluyordu. Bu uygulama, Kosova’nın da karşılıklı ilke gereği Bosna Hersek vatandaşlarına vize uygulamasını devreye sokmasıyla karşılık bulmuştu.
Berlin Süreci, 2014 yılında eski Almanya Başbakanı Angela Merkel tarafından başlatılan bir girişimdir. Bu süreç, Batı Balkan ülkeleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesini ve bu ülkelerin Avrupa Birliği’ne (AB) entegrasyonunun hızlandırılmasını amaçlıyor. Geçtiğimiz yıllarda, bu süreç çerçevesinde bir dizi anlaşma imzalanarak, bölgedeki ülkeler arasında ekonomik ve siyasi işbirliği artırılmaya çalışıldı. Ancak, 2022’de imzalanan kimlik kartı ile seyahat etme imkanı sunan anlaşmanın hayata geçirilememesi, bu işbirliğinin önünde bir engel teşkil ediyor.
Kurti’nin ifadesine göre, Bosna Hersek’in RS entitesinin anlaşmayı onaylamaması, bölgedeki işbirliğini zayıflatmakta ve vatandaşların seyahat özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Kosova, bu nedenle kendi kararını almak durumunda kalmış ve Bosna Hersek’e karşı daha proaktif bir yaklaşım sergilemiştir. Kurti’nin bu açıklaması, aynı zamanda Kosova’nın bağımsızlığının tanınması adına da bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak, Albin Kurti’nin Berlin Süreci zirvesinde yaptığı konuşmalar, Kosova’nın Bosna Hersek ile olan ilişkilerinde yeni bir döneme işaret ediyor. Kosova’nın ilk kez tek taraflı olarak bir karar alması, Batı Balkan ülkeleriyle olan ilişkilerde önemli bir kırılma noktası olabilir. Kosova’nın sağladığı bu yeni düzenleme, bölgedeki siyasi iklimi değiştirebilir ve diğer ülkelerin bu duruma nasıl tepki vereceği merakla bekleniyor.
