1945 yılında Japonya’nın güneybatısındaki Hiroşima’ya atılan atom bombasının kalıntılarında bulunan erimiş kol saati, ABD’nin Boston kentindeki “RR Auction” müzayedesinde 31 bin 113 dolara alıcı buldu. Saat, patlama anıyla birlikte durarak erimiş ve bu özellikleriyle dikkat çekici hale gelmişti. Saati satın alan kişinin kimliği açıklanmadı ve saatin tarihsel önemi vurgulandı.
Kol saatinin satışı, nükleer çağın şafağının bir belirtisi olarak nitelendirildi ve uygarlığın alacakaranlığının habercisi olarak tanımlandı. Saat, bir İngiliz askeri tarafından Hiroşima’da acil yardım malzemeleri taşıyan bir sefer sırasında bulunmuştu. Bu tür tarihi nesnelerin bireyler tarafından kâr amacıyla satılmasına karşı çıkan Uluslararası Nükleer Silahların İmha Edilmesi Kampanyası (ICAN), kol saatinin satışına karşı çıkmıştı ve saatin müzayede listesinden çıkarılmasını istemişti.
6 Ağustos 1945’te gerçekleşen Hiroşima bombalaması, tarihte ilk defa kullanılan atom bombasının etkilerini göstermiş ve kenti ölüme ve yıkıma sürüklemişti. Bu bombalamada kentin yüzde 90’ı yıkılmış ve ilk anda 80 bin kişi yaşamını yitirmişti. Bu nedenle Hiroşima ve Nagasaki bombalamaları, insanlık tarihinin en acı olayları arasında yer almaktadır.
Sonuç olarak, Hiroşima’daki atom bombası felaketi sadece o dönemdeki insanların yaşadığı bir olay değil, günümüz insanlarına da tarihsel dersler veren bir olaydır. Bu tür tarihsel nesnelerin satışı ve koleksiyonculuk, derin anlamlara sahip olan nesnelerin sadece maddi bir değerle anılmasına neden olabilir. Bu sebeple, tarihi öneme sahip nesnelerin korunması ve adil bir şekilde sunulması önemlidir.