İzmir’de Elektrik Çarpması Sonrası Gelişmeler: Mahkeme İncelemesi Tamamlandı
İzmir’de bir grup avukatın, elektrik akımına kapılan iki kişinin ölümüne neden olan olayla ilgili olarak sorumlu kurumların belirlenmesi amacıyla başvurduğu İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvuru neticesinde gerçekleştirilen bilirkişi incelemesi tamamlandı. Yapılan keşif ve değerlendirmelerin ardından hazırlanan rapor, olayın detaylarını gözler önüne serdi.
Raporun içeriğinde, elektrik kablosunun mazgalın hemen altında bulunduğu ve kablonun derinliğinin yaklaşık olarak 15 santimetre ölçümüne sahip olduğu belirtiliyor. Ayrıca, kabloyu koruyucu borunun bu noktada iptal edildiği ve mazgalın kabloya baskı yapması sonucunda izolasyonunun bozulduğu ifade edildi. Bu durum, elektrik akımına kapılan iki vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan olayın temel sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.
Başvuruyu gerçekleştiren avukatlardan Murat Fatih Ülkü, olayın üzerinden yaklaşık 2,5 ay geçtiğini ve yaşananların unutulmaya yüz tuttuğunu dile getirdi. Ülkü, maalesef bu tür kayıpların önlenmesi adına sorumlulukların üstlenilmesi ve benzer olayların yaşanmaması için gerekli kontrollerin yapılması gerektiğini vurguladı. Olayın ardından benzer şikayetlerle ilgili olarak çok sayıda kişinin başvuruda bulunduğunu ve İzmir genelindeki bütün sokak ve caddelerde elektrik tesisatının denetlenmesi gerektiğini savundu.
Olayın Arka Planı: Trajik Kaybın Sebepleri
İzmir’in Konak ilçesinde meydana gelen olay, sağanak yağış sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ile onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılmasıyla trajik bir biçimde sonuçlanmıştı. Bu olayın ardından, bilirkişi raporları doğrultusunda İZSU Genel Müdürlüğü ve GDZ Elektrik Dağıtım şirketinin üst yöneticilerinin de dahil olduğu toplam 42 sanık hakkında dava açıldı. Bu davada, tüm sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla yargılanacağı bildirildi.
Olay sonrası, yaşanan trajedinin yanında, enerji güvenliği ve altyapı eksiklikleri ile ilgili endişeler de gündeme gelmiş durumda. Elektrik akımının su ile birleşmesi sonucu yaşanan bu ölümcül kazanın, ne kadar geniş çaplı bir ihmalin olduğu, gözler önünde bir kez daha çarptı.
Mahkeme Sürecinin Devamı ve Gelecek Adımlar
Bilirkişi incelemesinin ardından, bulunacak sonuçların mahkeme sürecine yansıyacağı ve sorumlu kurumların hesabını vereceği aşikar. Avukatlar ile birlikte, mağdur ailelerin adalet arayışı sürerken, olayın toplumsal yansımaları ve etkileri de merakla takip ediliyor. Bu tür vakaların önlenmesi ve benzer durumların tekrar yaşamaması adına gerekli yasaların ve düzenlemelerin oluşturulması büyük önem taşıyor.
Sonuç olarak, İzmir’de yaşanan bu trajik olay, hem hukukî süreçteki gelişmeler hem de elektrik güvenliği açısından önemli bir örnek niteliği taşıyor. Olayın ardından yaşanan gelişmeler, hem kamuoyunda hem de yetkililer nezdinde dikkate alınarak gerekli önlemlerin alınması adına bir çağrı niteliği taşıyor.
