NATO Genel Sekreterliği görevinden ayrılacak olan Jens Stoltenberg, Lübnan’da yaşanan şiddet olaylarından derin endişe duyduklarını belirtti. Son dönemde yaşanan savaşın Gazze’den Lübnan’a taşındığını vurgulayan Stoltenberg, NATO’nun bölgede doğrudan bir rolü olmadığını ifade etti ancak müttefiklerle iletişim halinde olduklarını belirtti. Tüm düşmanlıkların bir an önce sona ermesi temennisinde bulunan Stoltenberg, bölgedeki gerginliğin azaltılması ve siyasi çözüm bulunması için NATO’nun müttefiklerine destek olacaklarını söyledi.
İsrail ordusunun Hizbullah ile yaşadığı çatışmaların 2023 yılından bu yana devam ettiği ve son zamanlarda tırmanarak Lübnan’ın farklı bölgelerine hava saldırıları düzenlediği belirtiliyor. Bu saldırılarda birçok insanın hayatını kaybettiği ve yüz binlerce kişinin yerinden olduğu biliniyor. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın öldürülmesiyle birlikte çatışmaların boyutu daha da büyümüş ve İsrail’e karşı misilleme saldırıları gerçekleştirilmiştir. Bu durumun etkisiyle Lübnan’dan Suriye’ye on binlerce kişinin göç ettiği de ifade ediliyor.
NATO Genel Sekreterliği görevine yeni seçilen Mark Rutte’nin bu süreçte nasıl bir tutum takınacağı ve NATO’nun bölgedeki rolünün ne olacağı merak konusu. Stoltenberg’in görev süresi boyunca bölgedeki çatışmalara ve gerginliklere ilişkin yaklaşımı nasıl olmuşsa, Rutte’nin de benzer bir yaklaşım sergileyip sergilemeyeceği de önemli bir konudur. Özellikle Lübnan gibi hassas bir bölgede yaşanan çatışmaların uluslararası toplum tarafından nasıl karşılandığı ve çözüm yolunda atılacak adımların neler olacağı gelecek günlerde netlik kazanacak.
Sonuç olarak, Lübnan’daki çatışmaların endişe verici boyutlara ulaştığı ve bölgedeki taraflar arasında bir çözüm bulunması gerektiği açıktır. NATO’nun bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği ve müttefikleri destekleyip desteklemeyeceği önemli bir soru işaretidir. Uluslararası toplumun bu sürece müdahil olması ve tarafları diplomatik bir çözüm bulmaya teşvik etmesi gerekmektedir.