Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye yapılan suikastın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun esir takası konusunu gündemine almadığını ortaya koyduğu belirtiliyor. Amos Harel imzalı bir makalede, Heniyye suikastının yanı sıra Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür’ün Beyrut’ta öldürülmesi ve İzzeddin el-Kassam Tugaylarının lideri Muhammed ed-Dayf’ın öldürülmesinin bölgede yeni bir çalkantıya neden olduğu vurgulanıyor.
Makalede, İsrail’in İran, Hizbullah ve diğer bölgelerden gelebilecek misillemelere karşı hazır olduğu ve Tel Aviv yönetimi ile Hamas arasında esir takası mutabakatının neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor. Olası misillemelerin birkaç gün sürebileceği ve İsrail’in bu duruma saldırarak cevap verebileceği ifade ediliyor.
Heniyye suikastının, esir takası konusundaki dolaylı müzakerelerin devam ettiği bir süreçte gerçekleştiğine dikkat çekiliyor. Makalede, Başbakan Netanyahu’nun kendi gündemine odaklandığı ve rehinelerin geri getirilmesinin önceliği olmadığı belirtiliyor. Netanyahu’nun “iki yüzlü” davrandığı yorumu yapılıyor ve ABD’de esir aileleriyle ilerleme kaydettiğini duyurduktan kısa bir süre sonra mutabakatı engelleyecek yeni koşullar sunduğu belirtiliyor.
Sonuç olarak, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye yapılan suikastın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun esir takası konusunu gündemine almadığı ortaya çıkartıyor. Bu durum bölgede yeni bir gerilime neden olmuş gibi görünüyor. İsrail’in misillemelere hazırlandığı ve Hamas ile esir takası konusunda anlaşmanın zor olduğu belirtiliyor. Ayrıca Netanyahu’nun tutarsız davrandığı ve esir takası konusunda belirsizlik yarattığı makalede vurgulanıyor. Bu gelişmeler doğrultusunda bölgede tansiyonun yüksek olması bekleniyor.