Hindistan, Soğuk Savaş yıllarında Türkiye’nin saygı duyduğu ve anti sömürgeci mücadelesiyle önemsediği bir ülke konumundaydı. Ancak Soğuk Savaş’ın sonlarına doğru Hindistan’ın efsanevi Başbakanı Cevahirlal Nehru’nun liderliğinde kurulan Bağlantısızlar Hareketi nedeniyle arada ciddi gerilimler yaşanmıştı. Nehru ve Cemal Abdünnasır gibi Hindistanlı liderlerin Kıbrıs Rum yönetimi Başpiskopos Makarios ile yakın ilişkileri sebebiyle Türkiye ile Hindistan arasında sorunlar çıkmıştı.
Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından Hindistan’a faşist bir lider olan Narendra Modi’nin gelmesiyle ilişkiler karmaşık bir hal aldı. Modi, anti-İslam ve Hindu milliyetçiliği temellerinde faşist politikalar izlemiş, ABD ve İsrail ile yakınlaşmıştı. 2020 yılında Azerbaycan’ın Karabağ zaferi sonrasında Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan arasında gelişen işbirliği, Hindistan’ın Türkiye’ye yönelik tutumunu etkiledi. Modi, Türkiye’nin yanında yer alan ülkelerle ittifak kuran bir politika izlemeye başladı.
Hindistan’ın Türkiye karşıtı politikaları, Yunanistan, İsrail ve Ermenistan ile geliştirdiği işbirlikleri ile daha da belirginleşti. Hint donanması ile Yunan donanması Akdeniz’de ortak tatbikat yaparken, Hindistan Ermenistan ile Stratejik Güvenlik İşbirliği Anlaşması imzaladı. Bu durum, Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan’a karşı bir ittifak oluşturma çabası olarak yorumlandı.
Hindistan’ın Türkiye’ye karşı politikaları, Hindistan seçimlerinde Modi’nin çoğunluğu kaybetmesiyle değişime uğradı. Özellikle Hindistan Dışişleri Bakanı’nın Pakistan ile olan ilişkileri düzeltme ve Çin ile yolunu belirleme açıklamaları, Türkiye ile Hindistan arasındaki ilişkileri etkiledi. Hindistan’ın “tüm dünyanın dostu” olarak lanse edilmesi, Türkiye’nin Hindistan ile de bir yakınlaşma fırsatı doğurabileceğine işaret ediyor. Hindistan’ın Türkiye ile görüşme ihtiyacı hissetmesi halinde Türkiye’nin fırsatları değerlendirmesi gerektiği belirtiliyor.