Ülkü Ocakları eski başkanı Sinan Ateş’e yapılan suikastin azmettiricisi olarak yargılanan Ülkü Ocakları eski yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, ifadesini alan savcıyla yaptığı konuşmalar ortaya çıktı. Demirbaş, soruşturmayı ilerletirken görevden alınan savcılar Durdu Özer ve Durmuş Ali Kaya örnek göstererek, ifadesini alan savcıyı tehdit etti. Olayın siyasi bir boyuta çekildiğini iddia eden Demirbaş, savcıya hitaben “Lütfen buna alet olmayın, günaha ortak olmayın sayın savcım. Durdu Özer nerede, Durmuş Ali nerede? Onlarla aynı safta durmayın. Onların tehdit siyaseti hesaplaşmadır. Siz onlarla işbirliği içinde olmayın” şeklinde konuşarak savcıyı tehdit etti.
Tehditlere karşılık veren savcı ise “Tavsiyelerini kendine sakla. Ben siyasetle ilgili bir savcı değilim. Eğer ispat edilirse istifa ederim. Yorum yapmak yerine sorduklarıma cevap ver” şeklinde yanıt verdi.
Davada yaşanan gelişmeler sonrası, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yaz kararnamesinde savcı Durdu Özer’in tenzili rütbeyle Ankara İstinaf Mahkemesi savcılığına atanmasının ardından Ankara’daki Sinan Ateş cinayeti dosyası önemli bir dönemece girmişti. Durdu Özer, dosyaya kritik bir bilirkişi raporu kazandırmış ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın şüpheli olarak dosyaya dahil edilmesini sağlamıştı. Tenzili rütbe, birinin kıdem düzeyinin düşürülmesi anlamına gelmektedir.
Başsavcı vekili iken düz savcı olarak atan Durdu Özer’in yanı sıra Ankara Adliyesi’nde konuyla ilgili görev alan savcı Durmuş Ali Kaya da başka bir göreve atanmıştı. Kaya, Ankara’dan Diyarbakır Çınar Savcılığı’na atanmıştı. Bu durum, davanın seyrinde büyük değişiklikler olması ihtimalini artırmıştı.