Güvenlik Kabinesi, ‘kırmızı çizgileri’ aşacak adımlar atmaya hazırlanıyor. Tel Aviv’deki Güvenlik Kabinesi, Refah’a yönelik saldırıları genişletmeye karar verdi. İsrail ordusu, Refah’a saldırıların çapını genişletmek için planlar yapıyor. Kentteki kara saldırılarının alanının genişletilmesine onay verildi ve buna yönelik adımlar atılacak.
Güvenlik Kabinesi’nin dün gece aldığı karar, Refah’taki kara saldırılarını genişletme yönünde oldu. İsrail’in “Walla” internet sitesinde yer alan habere göre, Güvenlik Kabinesi, Refah’taki saldırıları genişletme kararı aldı. Bu kararla birlikte yaklaşık 1.5 milyon insanın sığındığı kentteki saldırılar daha geniş bir alana yayılacak.
Haberde kaynaklardan biri, Refah’daki saldırıların genişletilmesinin ABD Başkanı Joe Biden’ın “kırmızı çizgisinin aşılması” olarak yorumlanabileceğini belirtti. Bu adımın, Refah’a yönelik saldırılarda yeni bir dönemin başlangıcı olabileceği değerlendiriliyor. Güvenlik Kabinesi’nin Hamas ile esir takası görüşmelerine dair çabaları sürdürme talimatı verdiği ve karara karşı çıkan bakanların olduğu da haberde yer aldı.
İsrail ordusu, 7 Mayıs tarihinde Refah’ın doğusuna kara saldırısı başlatmıştı. Bu saldırıda Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı’nın kontrolü ele geçirilmişti. Bölgede insani yardımların girişi için önemli bir nokta olan bu kapı, aynı zamanda Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin yurt dışına seyahati için kullandığı tek geçiş noktası olarak biliniyor.
Güvenlik Kabinesi’nin aldığı karar, bölgedeki siyasi dengeleri de etkileyebilir. Özellikle de aşırı sağcı bakanların karara karşı çıkması, iç siyasette yeni tartışmalara neden olabilir. Refah’a genişletilecek olan saldırılar, bölgedeki tansiyonun yükselmesine ve yeni çatışmaların çıkmasına sebep olabilir.
Sonuç olarak, İsrail’in Refah’a yönelik saldırıları genişletme kararı alması bölgedeki gerilimi artırabilir. Güvenlik Kabinesi’nin aldığı bu karar, bölgedeki siyasi ve insani durumu daha da karmaşık hale getirebilir. İsrail ordusunun Refah’a yapacağı kara saldırıları, bölgedeki taraflar arasındaki gerilimi artırabilir ve yeni çatışmalara zemin hazırlayabilir. Bu durumun bölgedeki barış sürecini olumsuz etkilemesi olasıdır.