Ülkede AK Parti’nin seçim yenilgisine ekonomi politikasının temel sebep olduğu konusunda genel bir fikir birliği var. Ancak ilginç olan nokta, bu ekonomi politikasının eleştiriye açık olmaması. Ne AK Parti’nin öz eleştirilerinde ne de muhalefetin eleştirilerinde mevcut ekonomi politikası hiçbir şekilde gündeme gelmiyor. Yaşanan geçim sıkıntılarına rağmen neden ekonomi politikası konuşulmuyor?
Mevcut durumu eleştirmek yerine AK Parti yöneticilerinin istifalarıyla ilgili beklentilerdeyiz. Ancak mevcut ekonomi politikasını belirleyen AK Parti yönetimi değil, bu politikaları oluşturanlarla ilgi alakalı değil. Sorun, partinin yöneticileri değil, uygulanan ekonomi politikası.
Bir gazeteci, CHP’nin en hırçın yazarlarından bir kadınla ilgili bir hikaye anlatıyor. Bu hikayeye göre taksi şoförüyle gerçekleştiği iddia edilen sohbette, şoförün “Reis’in inadının ekonomiyi mahvettiği” söylentisi yer alıyor. Bu iddia, geçmişte Türk ekonomisini büyüten başarılı ekonomi politikalarını yok sayıyor.
AK Parti destekçileri bu uydurma hikayeyi paylaşıp dururken, gerçeği yansıtmadığını düşünmemektedir. Bu tür söylentilerin, “Reis’in inadı yüzünden batıyoruz” gibi söylemlerin temelini oluşturduğu açıkça görülmektedir.
CHP’nin önerdiği ekonomi politikasının uygulanması için çaba sarfeden yabancı sermaye ve zenginler, ülkenin liderliğinden memnun değiller. Onlar için asıl sorun, Erdoğan’ın liderliği. Bu sebeple, seçimlerde CHP’yi destekleyerek Erdoğan’ı zayıflatmayı hedeflemekteler. Ancak Erdoğan’ın desteğiyle seçim sonuçlarının değişmesi halinde, sorumluların gerçek yüzleri ortaya çıkabilir.
Yaşanan ekonomik çöküş ve siyasi krizin sebebi ise, batılıların çıkarları doğrultusunda şekillenen, faiz lobilerini ve zenginleri koruyan, emeklileri ve emekçileri ezerek toplumu ayrıştıran ekonomi politikasıdır. Sorunun çözümü, bu politikanın değiştirilmesine bağlıdır.
