Z ve Alfa kuşağının aksine, eski haberleşme cihazlarıyla büyüyen ve dijital dünyaya uyum sağlamakta zorlanan 65 yaş üstü bireyler, Vefahane Yaşam Merkezi’nde teknoloji eğitimleri alıyor. Eğitmen Fatma Koç, öğrencilere akıllı telefonlarda nasıl işlem yapacaklarını öğretiyor. Öğrenciler, sosyal medyada sohbet gruplarına katılıyor ve hastane randevularını telefondan almayı öğreniyor.
Eski kuşak öğrenciler, büyük ekranlı telefonlarla derse katılıyor ve sosyal medyada aktif hale geliyor. Fatma Koç, öğrencilerine WhatsApp üzerinden fotoğraf gönderme, sesli mesaj atma gibi becerilerin yanı sıra hastane randevularını nasıl alacaklarını da öğretiyor. Eski kuşağın teknolojiyle daha fazla iç içe olmasını sağlayan eğitimler, öğrenciler arasında arkadaşlıkların da gelişmesine neden oluyor.
58 yaşındaki Hatice Alsaç, çocuklarından uzakta olduğu için akıllı telefonu merkezdeki eğitimlerde kullanmayı öğreniyor. Alsaç, akıllı telefon sayesinde mesaj atabildiğini ve fotoğraf paylaşabildiğini belirtiyor. Diğer bir öğrenci olan 60 yaşındaki Türkan Güngör ise, hiç telefonu olmadığı için merkezdeki eğitimlere katılıyor ve akıllı telefonla birçok yeni uygulamayı öğreniyor.
Öğrenciler arasında en etkin kullanıcı olan 70 yaşındaki Gülferiye Yıldız, akıllı telefonu sayesinde banka işlemlerini, haberleri takip etmeyi ve sosyal medyada aktif olmayı öğreniyor. Yıldız, telefonuyla WhatsApp gruplarına katılarak arkadaşlarıyla etkileşim halinde oluyor ve zamanını telefonla değerlendiriyor. Yıldız’a göre cep telefonu yaşamı kolaylaştırıyor ancak aşırıya kaçmamak önemli.
Sonuç olarak, Vefahane Yaşam Merkezi’nde teknoloji eğitimleri alan 65 yaş üstü bireyler, akıllı telefonlarıyla iletişim kurmayı, kişisel işlemlerini halletmeyi ve sosyal medyada aktif olmayı öğreniyor. Eski kuşak öğrenciler, teknolojiyi öğrenerek yeni arkadaşlıklar ediniyor ve hayatlarını kolaylaştıran uygulamalardan faydalanıyor. Bu eğitimler sayesinde yaşlı bireyler, dijital dünyaya uyum sağlayarak hem kendilerini hem de çevrelerini güncel teknolojiye adapte ediyorlar.