47 senelik bir aradan sonra Cumhuriyet Halk Partisi, yerel seçimlerde büyük bir zafer elde etti. Bu zafer, CHP seçmeni tarafından büyük bir coşkuyla kutlandı. Ancak, zaferi getiren sadece Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki değişim ve dönüşüm üzerine de bazı iddialar var.
Kılıçdaroğlu’nun parti içinde başlattığı değişim ve sağa açılma politikaları, partiyi iç çekişmelere sürükledi ve geleneksel CHP tabanı arasında tepkilere neden oldu. Partinin anahtarını, Türk ibaresine karşı olan ve Federatif yönetimi savunan 10 Aralıkçılar’a teslim ettiği söyleniyor. Bu durum, partiyi 10 Aralıkçılar ile doldurarak, Atatürk ilkelerinden uzaklaştırdığı düşünülüyor.
Kılıçdaroğlu’nun kişisel hırsları ve inadı, AKP’nin iktidarını sağlamlaştırdı ve oy kaybetmeye başladı. Ancak, bu durumun farkında olan CHP tabanı, genel kurula giderek Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel’i genel başkan seçti. Bu değişim, CHP içinde büyük dönüşümleri başlattı ve partiyi yeniden canlandırdı.
Ancak, bazıları bu değişimin gerçekten yaşanıp yaşanmadığını sorguluyor. Özgür Özel’in genel başkan seçilmesi, CHP’yi Türk milliyetçileri arasında da tepkilere neden oluyor. Özel’in Türk düşmanı, Kürdistan sevicisi bazı isimlerle ilişki kurması, Atatürk ilkelerinden uzaklaşılması endişelerini arttırıyor.
CHP’nin zaferinde asıl etkili olan isimler ise İstanbul ve Ankara’da seçimi kazanan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş oldu. Parti içindeki değişim rüzgarlarını estiren İmamoğlu ve Yavaş, CHP’nin yerel seçimlerdeki başarısında büyük bir etkiye sahip oldu. Ancak, AKP’den CHP’ye geçen bazı isimlerin tutumları ve politikaları, Türk milliyetçisi seçmenler arasında endişe yaratıyor.
Sonuç olarak, CHP’nin zaferi büyük bir coşkuyla kutlansa da, partinin içindeki ideolojik çatlaklar ve değişim tartışmaları devam ediyor. Türk milletinin geleceği, Atatürk ilkelerine bağlı, Türk milliyetçisi bir siyasi lidere ve partiye olan ihtiyaçla şekilleniyor. Bu nedenle, CHP’nin içindeki değişimlere ve liderlik yapılarına dair sorgulamalar da devam ediyor.
