1993 yılı, Türkiye için kanlı olaylarla dolu bir döneme denk gelmiştir. Parlamenter sistem içinde, solun iktidar yüzü görmesiyle birlikte faili meçhul cinayetlerin ve terör olaylarının arttığı bir dönem olmuştur. JİTEM ve “beyaz Toroslar” ile özdeşleşen 1993 yılı, 467 faili meçhul cinayetle en kanlı yıl olarak tarihe geçti.
Bu dönemde, terör örgütü PKK’nın yanı sıra, devletin içerisinde yer alan terör örgütleri de azmıştır. Jandarma Genel Komutanı Eşref Turgut Bitlis Paşa, ur haline gelmiş terör yapılarının deşifre edilmesi ve PKK’nın kökünün kazınması konusunda önemli adımlar atmıştır. Ancak bu durum onun kriptoların hedefi haline gelmesine sebep olmuştur.
Bitlis Paşa, 17 Şubat 1993’te Ankara Güvercinlik Askeri Havaalanı’ndan kalkış yaptıktan yalnızca 9 dakika sonra şüpheli bir uçak kazasında hayatını kaybetmiştir. Bu olay Türkiye’de büyük bir yasa neden olmuştur.
Eşref Turgut Bitlis Paşa‘nın suikasta kurban gitmesinin altında yatan sebepler arasında, küresel sisteme karşı proaktif diplomasi ve stratejik güvenlik politikalarını uygulaması yer almaktadır. Paşa’nın PKK’yı bitirmeye çalışması ve ülkeye yönelik yapılan saldırıları engellemek için uğraşları, suikast iddialarını güçlendirmiştir.
Aradan geçen 31 yıla rağmen, Bitlis Paşa’nın şehadetiyle ilgili detaylar hala aydınlatılamamıştır. Yaşanan bu trajik olay, Türkiye’nin tarihinde derin bir iz bırakmıştır.