Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, İstanbul’da sabaha karşı evinden gözaltına alınan gazeteci ve TELE1 Televizyonu sahibi Merdan Yanardağ’ın en kısa sürede serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Yanardağ’ın meslek yaşamı boyunca “Tam bağımsız Türkiye” idealine bağlı ve antiemperyalist duruşuyla dikkat çeken bir gazeteci olduğunu vurgulayan Bilgin, bu durumun Türk medyası açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Gözaltı ve Tepkiler
Merdan Yanardağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” suçlamalı soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Bu gelişme, hem medya camiasında hem de kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Nazmi Bilgin, Yanardağ’ın gözaltına alınmasını sert bir dille eleştirerek, “Merdan Yanardağ, ülkemizde meslek yaşamı boyunca ‘Tam bağımsız Türkiye’ idealine yürekten bağlı, antiemperyalist duruşuyla öne çıkan bir gazeteci olmuştur. Yanardağ en kısa sürede serbest bırakılmalı, varsa bir suç delili, kaçma şüphesi olmayan bir gazeteci olarak tutuksuz yargılanması esas olmalıdır” dedi.
Bilgin’in açıklamaları, gazetecilerin karşılaştığı baskıların ve tehditlerin bir kez daha gözler önüne serilmesine neden oldu. Yanardağ’ın gözaltına alınması, Türkiye’deki gazetecilik ortamının ne denli tehlikeli bir hâl aldığını gösteriyor.
İktidarın Medya Üzerindeki Baskıları
Nazmi Bilgin, Yanardağ’ın gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada, son dönemde iktidar uygulamalarına yönelik eleştirel haber ve yorumlar yapan birçok medya kuruluşunun ve gazetecinin yargılamalarla, saldırılarla ve ağır idari para cezalarıyla karşı karşıya kaldığını hatırlattı. Bilgin, bu durumu “karabasan gibi çöken bir atmosfer” olarak tanımlayarak, gazeteciliğin suç olmadığını her zaman ve her yerde haykıracaklarını ifade etti.
Bilgin, geçmişteki kumpas davalarının parçası olan operasyonlardan bugüne pek bir değişiklik yaşanmadığını belirtti. Her sabah yeni bir operasyon haberiyle uyanmanın alışkanlık haline geldiğini dile getiren Bilgin, bu durumun Türk gazeteciliği için son derece endişe verici olduğunu vurguladı.
Merdan Yanardağ’ın Önemi
Merdan Yanardağ, Türk medyasında tanınmış ve saygı duyulan bir isimdir. TELE1 Televizyonu’nun kurucusu olan Yanardağ, gazetecilik kariyeri boyunca antiemperyalist duruşuyla dikkat çekmiştir. Bilgin, Yanardağ’ın, televizyonda ve kamuoyuna açık alanlarda gazetecilik faaliyetlerini sürdürdüğünü hatırlatarak, onun hapis ya da ceza tehditlerine rağmen ülkesinin gelişmesi için çaba sarf ettiğini vurguladı.
Yanardağ’ın kim olduğunu anlatmak gerekirse, o mesleğimizin baş eğmez isimlerinden biridir. TELE1’in karşı karşıya kaldığı tüm ekonomik güçlükler ve RTÜK cezalarına rağmen ayakta kalmasını sağlayan yılmaz bir televizyoncu olarak tanınmaktadır. Yanardağ, her gününü ülkenin gözü önünde, ekranda ya da duruşma salonlarında geçiren bir gazetecidir. Ancak, son dönemde yaşanan bu gözaltı durumu, Türk medyasının içinde bulunduğu zor durumu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Gazetecilik ve Demokrasi İlişkisi
Nazmi Bilgin’in açıklamaları, Türk medyasının içinde bulunduğu durumu ve gazetecilik ile demokrasi arasındaki bağı bir kez daha gözler önüne serdi. Gazetecilik, bir toplumun sağlıklı işleyişi için hayati öneme sahiptir. Ancak, gazetecilerin baskı altında olması, demokrasinin temel taşlarını zayıflatmaktadır. Bilgin, gazetecilerin özgür bir ortamda çalışabilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınması, Türk medyasının karşılaştığı zorlukları ve iktidarın medya üzerindeki baskılarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Gazeteciler, bu tür uygulamalara karşı durmalı ve özgürlüklerini savunmalıdır.
Haber : Cemil UÇAR
