Suriye’nin savaşla yıpranmış topraklarında, Esad rejiminin zulmünden kurtulan bölgelerde bir yandan sevinç ve şenlik yaşanırken, diğer yandan yürek burkan manzaralar ortaya çıkmaya devam ediyor. Savaşın ardından muhalif güçler, Esad yönetiminin uzun yıllar boyunca zulme uğrattığı sivilleri serbest bırakmaya yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Muhalifler, Esad rejiminden geriye kalan bölgelerde ve binalarda gerçekleştirdikleri keşifler esnasında, işkenceye maruz kalmış birçok kişinin cesedine ulaşma fırsatı buldular. Bu durum, savaşın derin yaralarını açığa çıkarmakta ve halk arasında büyük bir infiale sebep olmaktadır.
HASTANE MORGUNDA İŞKENCEYLE ÖLDÜRÜLMÜŞ 40 CESET BULUNDU
Özellikle Harasta Askeri Hastanesi morgunda, torbalara istiflenmiş ve işkence izleri taşıyan yaklaşık 40 ceset bulundu. Bu cesetler, otopsi işlemlerinin yapılabilmesi için El Müctehid Hastanesi’ne taşındı. Bulunan cesetlerin kimlik tespiti için gerekli çalışmalar hala devam etmekte. Dolayısıyla, bu süreçte yakınlarını kaybetmiş olan Suriyeliler, hastane önünde büyük bir çaresizlik ve acıyla toplanmış durumda.
CESETLERİ FOTOĞRAFTAN TEŞHİS ETTİLER
Hastanenin dış duvarlarına asılan cesetlerin fotoğrafları, tanıdıklarını veya sevdiklerini kaybetmiş olanlar için bir umut ışığı olmaya çalışıyor. Yakınlarını arayan insanlar, öncelikle bu fotoğraflardan kimlik tespiti yapmaya çalıştı. Ardından morga yönelen bu kişiler, işkence izleri taşıyan cesetlerin arasında tanıdıkları bir iz aramak için çaba sarf ettiler.
Bu acı dolu süreç, sadece masum insanların zorlu yaşam mücadelesini değil, aynı zamanda Suriye’deki savaşın insani boyutunu da gözler önüne seriyor. Bu tür olaylar, savaşın getirdiği travmaların ve kayıpların derin izler bıraktığını gösterirken, ülkede yaşayan halkın geleceğe dair umudunu da zayıflatıyor. Suriye halkı, bu zor günlerin üstesinden gelmeye çalışırken, kaybettikleri sevdiklerinin anısını da yaşatmaya devam ediyor.
Sonuç olarak, Suriye’de yaşanan bu trajik durumlar, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha çekmekte. Savaşın acımasız yüzü, masum insanların yaşamlarına mal olmaya devam ederken, cesetlerin bulunması ve kimlik tespitinin yapılması, yaşanan kayıpların acısını bir nebze olsun hafifletmeye yönelik bir adım olarak öne çıkıyor. Ancak, bu süreçlerin ne kadar uzun süreceği ve bu kayıpların telafi edilip edilemeyeceği ise belirsiz kalıyor.