İsviçre Federal İstihbarat Servisi, “İsviçre’nin Güvenliği 2024” başlıklı kapsamlı bir rapor yayımladı. Bu rapor, ülkedeki güvenlik durumunu ve terör tehdidini ele alarak güncel durumu detaylandırmaktadır.
Rapor, terör örgütü PKK’nın Avrupa’daki etkinliklerine devam ettiğine dikkat çekiyor. Özellikle, PKK’nın İsviçre’de gizlice para topladığı, propaganda yaptığı ve eğitim kampları düzenlediği ifade edilmiştir. Bu durum, PKK’nın faaliyetlerinin sadece yerel düzeyde değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde de sürdüğünü göstermektedir.
Rapor, PKK’nın gençler üzerinde yürüttüğü propaganda faaliyetlerine de dikkat çekmektedir. Örgüt, gençleri kendi saflarına çekerek ileride “Türk ordusuna karşı” savaşmaları için hazırlamaktadır. Bu bağlamda, PKK’nın sözde kültür dernekleri üzerinden yeni gelen “Kürt mültecileri”yi yanına çekmeye çalıştığı ve onların PKK’nın amaçları doğrultusunda kullanılmaya çalışıldığı belirtilmektedir.
PKK’nın, zaman zaman şiddet yanlısı sol görüşlü aşırılıkçı gruplar ile işbirliği yaptığı, ayrıca terör örgütünün gizli faaliyetlerinin devam etmesinin beklendiği ifade edilmektedir. Bu durum, İsviçre’de güvenlik tehditlerinin artabileceğine işaret etmektedir.
İsviçre’nin güvenliği konusundaki raporda, Türk misyon ve kurumlarının, özellikle camilerin, PKK tarafından potansiyel hedefler olarak gösterildiği görülmektedir. Rapor, İsviçre’deki güvenlik durumunun her yıl daha da kötüleştiğini vurgulamaktadır.
Küresel güç ilişkilerinin yeni bir düzene geçişi ile birlikte tehlikeli ve değişken bir dönemin yaşandığına vurgu yapılmış, bunun ne kadar süreceğine dair belirsizlikler olduğu ifade edilmiştir. Avrupa ve çevresinde bir dizi eş zamanlı kriz ve silahlı çatışmaların yaşandığı bir ortamın oluştuğu belirtilmekte, bu durumun İsviçre’nin güvenliğini olumsuz etkilediği değerlendirilmektedir.
Raporda ayrıca, Şubat 2022’den bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’nın uzun bir yıpratma savaşına dönüşmesi, Rusya’nın savaşını sürdürme kararlılığı ve Batılı ülkelerin Ukrayna’ya destek sağlamakta yaşadığı zorluklar gibi konular da yer alıyor. Bu bağlamda, zamanın Rusya’nın lehine işlediği ifade edilmektedir.
Bunların yanı sıra, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te gerçekleştirdiği saldırılar sonrası İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının Orta Doğu’da büyük “şok dalgalarına” yol açtığı belirtilmiştir. Ayrıca İsrail’in Ekim 2024 itibarıyla Lübnan’daki Hizbullah’a karşı saldırılarını artırdığı dikkat çekilen diğer bir noktadır.
Rapor, İsviçre’ye yönelik en büyük casusluk tehdidinin Rus istihbarat servislerinden geldiğini vurgularken, Çin istihbarat servislerinin de yüksek bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekmektedir. İlaveten, çok sayıda istihbarat servisinin, İsviçre’de gizli üsler bulundurduğu ve bu üslerin genellikle diplomatik misyonlar aracılığıyla faaliyet gösterdiği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, İsviçre’deki terör tehdidinin yüksek kalmayı sürdürdüğü ve 2024’te daha belirgin hale geleceği ifade edilmektedir. Şiddet yanlısı aşırı sağcı ve solcu grupların faaliyetlerinin normal olarak devam etmesi, bu grupların oluşturduğu tehdidin de yüksek seviyelerde sabitlendiğinin altı çizilmektedir.