Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan ayrılma kararını resmi olarak ilettiğini duyurdu. Dujarric, ABD’nin 27 Ocak 2026 tarihinden itibaren Paris İklim Anlaşması’na taraf olmayacağı bilgisini paylaştı. Bu durum, dünya genelinde iklim politikaları açısından önemli bir gelişmeyi temsil ediyor.
Dujarric, 12 Aralık 2015 tarihinde imzalanan Paris İklim Anlaşması’nın önemine dikkat çekerek, ABD’nin daha önce 4 Kasım 2020 tarihinde bu anlaşmadan çekildiğini hatırlattı. Bu ayrılma, ABD’nin iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki taahhütlerini sorgulatan bir durum haline gelmişti. Dujarric, Birleşmiş Milletler’in Paris İklim Anlaşması’nı ve küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlama hedefini desteklemeye devam ettiğini vurguladı.
ABD’nin iklim politikaları üzerindeki bu dalgalanma, ülkedeki yönetim değişimiyle de yakından ilgili. Eski Başkan Donald Trump, başkanlık döneminde Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı almıştı. Trump, ilk olarak 20 Ocak 2017 tarihinde başkanlık koltuğuna oturduğunda ABD’yi 2015 yılında kabul edilen anlaşmadan geri çekmişti. Bu karar, iklim değişikliğiyle mücadelede ciddi bir geri adım olarak değerlendirilmişti.
Ancak, Trump’ın ikinci kez başkanlık seçimlerini kaybetmesinin ardından, 20 Ocak 2021’de göreve gelen yeni başkan Joe Biden, ABD’yi Paris İklim Anlaşması’na yeniden taraf yapma kararı aldı. Biden, başkanlık görevine başladığı ilk gün imzaladığı başkanlık kararnamesi ile bu anlaşmaya dönüşü sağladı. Bu durum, Biden yönetiminin iklim değişikliği ile mücadelede uluslararası iş birliğine olan bağlılığını gösteriyor.
ABD’nin bir kez daha Paris İklim Anlaşması’ndan ayrılması, küresel ölçekte birçok sorunu beraberinde getiriyor. Ülkelerin iklim değişikliği konusundaki taahhütlerini yerine getirmeleri ve bu sorunla mücadelede uluslararası iş birliğinin güçlenmesi büyük bir önem taşıyor. Dujarric’in açıklamaları, önümüzdeki yıllarda bu konu üzerine yapılacak tartışmaların daha da ciddileşeceğinin bir işareti olarak görülüyor.
Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler’in Paris İklim Anlaşması’na dair destek duruşu ve ABD’nin iklim konusundaki tutumundaki değişiklikler, iklim krizinin çözümü açısından kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor. İklim değişikliği ile mücadelede tüm ülkelerin ortak bir hedef doğrultusunda hareket etmesi zaruridir; aksi halde, yaşanabilir bir dünya bırakmak mümkün olmayacaktır.
