İsrail’in İran’a karşı planladığı misilleme saldırılarının detaylarını sızdırmakla suçlanan 34 yaşındaki CIA analisti Asıf Rahman, ABD’nin Virginia eyaletindeki federal bir mahkeme önünde duruşmaya çıkarıldı. Rahman, kendisine yöneltilen iki ayrı ulusal savunma bilgisini sızdırmakla ilgili suçlamaları başlangıçta reddetsede, duruşma sürecinde bu suçlamaları kabul ettiğini açıkladı. Bu durum, duruşmanın gelecekteki seyrini etkileyebilecek önemli bir gelişme oldu.
Rahman, İsrail’in İran’a yönelik misilleme planları ile alakalı iki gizli belgeye erişerek bu belgeleri yazdırdığını ve ardından ikametgahına götürdüğünü itiraf etti. Daha da önemlisi, bu belgelerin dijital kopyalarını, bilgilerin gizliliğini ihlal ederek bunlara erişim hakkı bulunmadığı bildiği çok sayıda kişiye gönderdiğini belirtmiştir. Bu açıklama, duruşmada sunulan delil ve belge durumunu daha da karmaşık hale getirmiştir.
CEZASI 15 MAYIS’TA AÇIKLANACAK
Davaya bakan ABD Bölge Yargıcı Patricia Tolliver Giles, Rahman’a verilecek cezanın 15 Mayıs tarihinde açıklanmasına karar verdi. Rahman’ın Casusluk Yasası çerçevesindeki suçlamalar nedeniyle 20 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Ancak savcılıkla yapacağı olası işbirliğinin, cezasının hafifletilmesine katkı sağlayabileceği de ifade ediliyor. Bu durum, hem Rahman hem de ABD hükümeti açısından önemli bir süreç oluşturarak duruşmanın nasıl ilerleyeceği konusunda belirsizlikler taşımaktadır.
Asıf Rahman, 2016 yılından beri CIA’da çalışmakta olan bir ABD vatandaşıdır. Rahman, 13 Kasım 2024 tarihinde Kamboçya’da gözaltına alınarak Guam adalarına, ardından da Virginia’ya nakledilmiştir. Bu süreç, Rahman’ın durumu açısından kritik bir döneme işaret edirken, mahkemede verdiği ifadeler sırasında elde edilen bilgiler, daha fazla soruşturma ve güvenlik kaygılarını da beraberinde getirmiştir.
Rahman’ın gizli bilgileri sızdırdığı, paylaşılan bilgilerin Telegram uygulamasında bir kanalda yayımlanmasının ardından gün yüzüne çıkmıştı. Bu bilgiler, İsrail’in İran’ın 1 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştireceği öngörülen füze saldırılarına misilleme yapmak amacıyla askeri hazırlıklar içinde olduğunu göstermektedir. Böyle bir durum, yalnızca uluslararası ilişkilerde gerginlik yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda sızdırılan bilgilerin güvenliği açısından da ciddi endişeleri beraberinde getiriyor.
Genel olarak, Asıf Rahman’ın durumu, hem Türkiye-Iran ilişkileri hem de İsrail ve İran arasındaki mevcut gerginlikler açısından dikkate değer bir gelişme olarak öne çıkıyor. Rahman’ın duruşmasının sonuçları, sadece kendisi için değil, aynı zamanda bölgedeki askeri ve siyasi istikrar için de önemli bir zemin oluşturabilir.